[ad_1]
Hülya Doğan Ercan
Hülya, İzmir İtfaiyesi’nde itfaiye eri olarak görev yapıyor. 28 yaşındaki Hülya, 6 yıl önce itfaiye eri olmaya karar vermiş. Cayır cayır yanan evlerden canlıları kurtarmak için gece-gündüz görevini başarıyla sürdüren Hülya, işe başladığın zamanları şöyle anlatıyor: „İnsanlar genelde bu işin erkeklere göre bir iş olduğunu düşünüyor. Mesela itfaiyeye ilk başladığımda beraber çalıştığım iki arkadaş ‚Bunlar (kızlar) çok dayanamaz, bunların zaten birkaç ayı var. Birkaç ay sonra bakarlar işin durumuna, yapamazlar giderler.‘ dedi. ‚Acaba gerçekten öyle mi? Acaba yapamaz mıyım, vazgeçer miyim?‘ diye düşündüm. Ama şu an ben aynı yerde çalışmaya devam ediyorum.“
Hülya, kadınlığı ile itfaiye eri olmasının birbirini dışlayan, illa ki birini seçmesi gereken veya birinden taviz vermesi gereken iki durum olmadığnın altını çiziyor: „Mesela sırtım dönükken insanlar geliyor. ‚Abi ne oldu?‘ diyorlar. Kadın olduğumu görünce de şaşırıyorlar. ‚Kadın itfaiyeci de mi vardı?‘ diyorlar. Kadın veya erkek, bir insan her işi yapabilecekken neden keskin bir çizgiyle yapabildiği veya yapamadığı şeklinde ayrılsın ki?
Belki o gün yangına gittiğimde ojem bozulacak, tırnağım kırılacak, terleyeceğim, makyajım ve saçım bozulacak ama ben kadın olmaktan vazgeçmiyorum. Çünkü başka türlü davranmam mümkün değil. Ben kadınım ve bu şekilde davranıyorum.“
Hülya’nın ilham verici öyküsünün tamamını BluTV’den ücretsiz izleyebilirsiniz.
Gözde Türkkan
Lisans öğrenimini Fotoğraf ve Video, yüksek lisansını da Güzel Sanatlar üzerine yapan Gözde, yaklaşık 10 yıl önce Kick Boks ile tanışmış. Daha sonra Muay Thai’e yönelen ve bir yandan da kadınlar için biçilen toplumsal rollerden birine sıkıştırılmayı reddeden Gözde, Muay Thai ile kendi için doğru olduğunu hissettiği noktayı bulduğunu söylüyor: „Bu sporu yaptığımda ifade edemediğim veya dışarıya yıkıcı bir şekilde ifade etmek istemediğim sert yanım orada vücut buluyor. Bunların hepsi bana çok iyi geldi.“
Gözde çelişkisini ve bunu nasıl aştığını şöyle özetliyor: „Çocukken savaşan kadınlar rol modelimdi, diğer yandan da bir sürü barbie bebeğim vardı. Prenses gibi olmak istiyordum. Bu iki karakter bir arada var olmamalıymış gibi garip bir hisse kapılmıştım. Dışarıdan aldığım izlenim, bu ikisinin tutarsız olduğunu ve ikisinin birlikte var olamayacak iki yanım olduğunu sanıyordum. Bu ikisini farklı yerlerde ifade edebileceğimi fark ettikten sonra daha rahat hissetmeye başladım. Neyin, nasıl olması gerektiğine dair fikirleri umursamamaya başladım.“
Gözde, kendi dönüşümünü tamamladıktan sonra çevresini dönüştürmeye başlayanlardan. BoMoVu (Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareket Ağı) çatısı altında farklı bedensel ihtiyaçları olan gruplara yönelik projeler geliştirerek; kadınlara kendilerini daha rahat hissettikleri bir ortam yaratıyor. Kendilerini ifade etmelerini, içlerindeki gücü keşfetmelerini sağlıyor.
Gözde’nin ilham verici hikayesini BluTV’den ücretsiz izleyebilirsiniz.
[ad_2]
Devamini oku >>
