[ad_1]
Söz’ün başarılı ve korkusuz Cumhuriyet Savcısı Derya karakterini canlandıran Deniz Baysal “Yeni şeyler deneyimledikçe daha güçlü hissediyorum. İşim için hırs yaparım, benim kavgam kendimle” dedi.
-
İnsancıl, sevgi arsızı ve hakkaniyetli… Deniz Baysal, kendini böyle anlatıyor. Şöhret konusuna ise çok basit baktığını söylüyor. ‘Söz’ dizisiyle karşımıza çıkan başarılı oyuncu; yeni projesini, hayallerini ve merak edilenleri Milliyet’ten Senem Aydın’a anlattı:
– Fazilet Hanım ve Kızları final yaptı, çok geçmeden Söz’ün kadrosuna dahil oldunuz. Yeterince dinlenebildiniz mi?
Dinlendim, güzel bir tatil yaptım. Dizi setlerinden çok ayrı kalamıyorum. Bir de ‘Söz’, iyi bir iş… İçime sinmeseydi, kabul etmezdim.Karakter, çok hoşuma gitti. Cumhuriyet savcısını oynuyorum. Derya’nın güçlü duruşu, vatanseverliği etkiledi
-
– Komedilerin sempatik kızı rollerinden sıyrılıp, bambaşka projelerde rol aldınız…Benim istediğim, hep farklı gitmesi… Tabii ki bir süre sonra Hazan gibi erkeksi bir rol gelebilir ama üst üste olmadığı sürece sıkıntı yok. Kariyerim istediğim gibi ilerliyor.
-
– Canlandırdığınız Savcı Derya nasıl biri?Cumhuriyet savcısı. Üniversiteyi bitirdikten sonra yurt dışına gidiyor. Vatan sevgisinden eğitimini yarıda bırakıp, Türkiye’ye dönüyor. Ülke için tehlike oluşturan insanlara kafayı takmış. Ön sezileri çok kuvvetli.
-
– Siz de kafaya koyduğunuzu yapar mısınız?Yaparım. O benden daha hırslı ama… Yaptığı hataları kabullenemiyor. Ben işim için hırs yaparım, kavgam kendimle. Aslında onun da kavgası kendisiyle ama ‘Bu hatayı yaptım’ deyip geçemiyor, kendine yükleniyor. Ben, ‘Yolumuza bakalım’ derim.
-
Derya gibi güçlü bir kadın mısınız peki?Artık evet… Yeni şeyler öğrendikçe, deneyimledikçe daha güçlü hissediyorum.
-
– Ekranda gördüğümüzün dışında Deniz Baysal nasıl biridir?İnsancıl, çok az inatçı, hayvansever, insan seven, hakkaniyetli, kimseyi kayırmayan ve sevgi arsızı biri.
-
– Şöhret bir şey değiştirmedi mi?Hayır değiştirmedi. Şöhret konusuna çok basit bakıyorum, insanlar beni tanıyor ama bu hemen kaybolacak, elinizden alınabilecek bir şey. O yüzden sıkı sıkıya bağlanmamak lazım. Ben işimi çok seviyorum, insanların tanıması sadece bunun bir getirisi…
-
– Kariyeriniz boyunca hep başrol oyuncusu oldunuz…
O benim şansım… İlk dizimde de başroldüm ve acayip bir deneyimdi. Okul gibiydi, çok şey öğrendim. Ben olsam o Deniz’e başrolü vermezdim ama demek ki bir şey görmüşler (gülüyor)…
Hep katarak devam ettiğimi hissediyorum. Yıllar içinde kendimdeki farkı da görüyorum, bazen eski işlerimi açıp izliyorum ve çok gülüyorum. Bir de şansıma, hep içinde mutlu olduğum projeler geldi. Hiç ‘Yapmasaydım’ diyeceğim bir iş olmadı.
-
Barış Yurtçu’yla mutlu bir ilişkiniz var. Evlilik teklifi sizin için sürpriz oldu mu? Nasıl bir evlilik teklifiydi?İlişkimiz aralıkta iki sene olacak. Kesinlikle sürpriz oldu. Baş başa çıkılan bir yemek, dostlarımızla kutladığımız bir evlilik teklifine dönüştü. “Acaba insanlar teklif sırasında neden ağlar?” diye düşünürdüm ama ağlanıyormuş… Mutluluk, şaşkınlık ve sevinç bir aradaydı.
-
– Düğün ne zaman?Düğünümüzü yaza düşünüyoruz. ‘Daha zamanımız var’ diyorum ama sanırım bu süreçte zaman hızlı geçiyor.
-
– Aşk sizi nasıl bir kadına dönüştürdü?Güzel, daha kendine güvenen bir kadına… Barış’la olan ilişkimin beni büyüttüğüne inanıyorum. Daha olgun biri yaptı. İkimizin de sanatla uğraşması çok güzel bir şey. Birbirimizi besliyoruz. Renkli bir hayatımız var.
-
– Hayallerinizde neler var?Yedi senedir bu sektördeyim ama oyunculukta yapmak istediğim çok şey var. Yolun başındayım. Hep farklı, beni zorlayacak roller canlandırmak hayalim…
-
– Sektör size neler öğretti?Çalışmayı, oyunculuğu, emeğin ne kadar değerli bir şey olduğunu ve hakkımı aramayı öğretti. Nerede ‘Hayır’ diyeceğimi de…
[ad_2]
Devamini oku >>