[ad_1]
Apple’ın adı neden apple yani elma! Bu konuda çokça rivayet oldu. Ama Steve Jobs’tan bir alıntı yapacak olursak sebebi, meyve diyetinde elma tüketiyordu, o gün elma çiftliğinden dönüyordu ve bir şirketin adının elma konmasının eğlenceli olacağını düşünüyordu. Bu eğlenceli isme sahip şirket bugün halka açık en değerli şirket. 1 trilyon dolarlık firma birçok ilki içerisinde barındırıyor.
– İflasın eşiğinden 1 trilyon dolarlık firmaya giden yolculuk nasıldı?
– “Farklı düşün” sadece bir slogan değildi. Firmanın felsefesi de oldu
– Steve Jobs Tim Cook’un Apple’a katılmasını nasıl ikna etti?
– 1 trilyon doları yöneten Tim Cook hakkında neler biliyoruz, alışkanlıkları neler?
– 1 trilyon dolarla neler alınabilir? Ya da ağırlığı ne kadardır?
Teknoloji şirketi Apple 1 trilyon dolar değere ulaşarak bir ilki gerçekleştirdi. Gerçi bu seviyeleri gören ilk şirket değil, 2000’lerde enerji şirketi PetroChina için de benzer bir değer söz konusu olmuş ancak şirketin sadece yüzde 2’si halka açık olduğu için rakamların sağlığı soru işaretleri doğurmuştu. Bu arada Suudi Aramco da planlandığı gibi halka açılırsa bir rekor daha gelebilir.
BU SEVİYEDE YENİ ÜRÜNLER BELİRLEYİCİ OLACAK
Apple şimdi bu seviyede kalıcı olarak yerini sağlamlaştırmaya çalışacak. Bu Eylül döneminde gelecek olan yeni ürünlerin alacağı tepki ve yeni satış rakamları bu barajın üzerine ya da altına doğru bir yolculuk yaşanmasını sağlayacak.
1 TRİLYONDA ŞİMDİLİK YALNIZ
Apple’ın ardından 1 trilyon dolar değeri aşmaya en yakın şirketler de yine teknoloji sektöründen Amazon ve Microsoft. Bu devlerin de bir sonraki çeyrek rakamlarında açıklayacakları satışlar ve kârlılıklar önemli.
1 NİSAN 1979’DA BAŞLAYAN SERÜVEN
Apple’ın geçmişi ise oldukça çalkantılı. 1 Nisan 1976’da Steve Jobs, Steve Wozniak ve Ronald Wayne tarafında kurulan firma birçok kriz yaşadı ve üstesinden gelmeyi başardı. Wayne iş-insanı olarak şirkete yön vermesi için kadroya dahil edişmiş ve ayrılırken de 800 dolarlık bir çek almıştı. Ancak Wayne’in de Apple tarihinde çok önemli bir rolü var, sadece iş-insanı kimliği ile Jobs ve Woz’a yön göstermekle kalmadı, şirketin ilk logosunu da o çizdi.
FARKLI DÜŞÜN
Firmayı bugünlere getiren temel kriterlerin başında sloganlarında da kullandıkları “farklı düşün” felsefesi yer aldı.
Kuruculardan Steve Jobs şüphesiz firmanın başrol oyuncusuydu. Ancak birçok fikri ilk onlar bulmadı, birçok teknolojiyi de ilk onlar hayata geçirmedi. Kutunun dışında düşünmeyi başararak ürünleri daha rahat kullanılabilir hale getirdiler ve pazarlama konusunda fark yaratmayı başardılar. Jobs aykırı tavırları ile ses getirdiği kadar özel hayatında yaşadığı çalkantılar ve “acımasız” olan tavırlarıyla da her zaman gündemde oldu.
Steve Jobs’un firmadan ayrı kaldığı dönemlerde yaşanan krizler, iflasın ayak sesleri Jobs’un geri dönüşüyle son bulurken, piyasaya sürdükleri yeni ürünler ve kuşkusuz telefon dünyasında oyunun kurallarını değiştirmeleri bugün gelinen değerlemenin temel taşları oldu.
TIM COOK İÇİN BİRÇOK SORU İŞARETİ VARDI
Ancak sürdürülebilirlik ve sağlam şirket yapısı Ağustos 2011’de Tim Cook’un CEO olmasıyla birlikte perçinlendi. 2018’de bunu söylemek kolay ama Cook yakın dostu ve uzun dönem çalışma arkadaşı olan Steve Jobs’dan bayrağı devraldığı dönemde oldukça büyük soru işaretleri vardı “Tim Cook, Steve Jobs’un boşluğunu doldurulabilecek biri mi?” Tim Cook için böyle sorular artık söz konusu olmadığı gibi sergilediği liderlik de dünya çapında büyük övgü topluyor.
Seteve Jobs’tan ise uzun uzun bahsetmeye de gerek yok. O, çok geç kabul ettiği kızıyla, iş ve özel hayatındaki aksilikleriyle, eşi ve ilk ortağı Steve Wozniak’a yaşattıklarıyla ve bütün bunlar bir yana teknolojiyi kökten değiştirmeyi başaran vizyonuyla bir ikon. Hakkında yazılmış onlarca biyografi, beyaz perdeye aktarılmış filmleri ve belgeselleriyle tam bir drama başrolü.
BİR KASABADA BÜYÜDÜ DÜNYANIN ZİRVESİNE ÇIKTI
Öte yandan Tim Cook büyük özenle koruduğu özel hayatı ve sadece yaptığı işlerin konuşulmasına önem veren yeni bir ikon.
Timothy Donald Cook 1 Kasım 1960’da 200 binden az nüfuslu Mobile Alabama’da doğdu. Burada liseyi okudu.
Annesi Geraldine eczanede çalışıyordu, babası Donald liman işçisiydi.
Cook, 1982’de Alabama’nın popüler üniversitelerinden Auburn’den endüstri mühendisi olarak mezun oldu.
Auburn’den mezun olduğu sene IBM’de işe girdi. O senelerde kişisel bilgisayar dönemi çok yeniydi ve Windows’un hayatımıza girmesine 3 koca sene daha vardı.
IBM’de Kuzey Amerika bölgesinde yöneticilik yaptı.
1996’da yanlış bir teşhisle MS (multiple sclerosis) çoklu skleroz hastası olduğu zannedildi. Kendi ifadesiyle dünyayı farklı görmeye o dönemde başladı, hayır kurumlarının ciddi bir destekçisi oldu.
12 yılın ardından IBM’den ayrıldı.
Intelligent Electronics isimli firmada operasyondan sorumlu genel müdür yardımcısı pozisyonunu aldı.
Kısa süre sonra 1997’de dönemin teknoloji devlerinden Compaq’ta başkan yardımcısı oldu.
Bu dönemde Steve Jobs, Apple’a CEO olarak geri döndü. Jobs’un görevi Apple’ı içinde bulunduğu krizden çıkartmaktı, yeni bir kana ihtiyacı vardı; sektörün genç yeteneği Tim Cook’la yolları bu dönemse kesişti.
Cook Jobs’dan gelen teklifi kabul ederek Apple’da uluslararası operasyonların başkan yardımcılığını aldı.
JOBS’UN COOK’U İKNA SÜRESİ: 5 DAKİKA
Cook yıllar sonra, dönemin en popüler bilgisayar üreticilerinden biri olan Compaq’tan ayrılma hikayesini şu şekilde anlatmış:
“Rasyonel düşünen yakın çevrem ve bütün tanıdıklarım Compaq’ta kalmamı önerdi. 1998’in başlarındaki o günde içgüdülerimi dinledim. Seteve ile görüşmemizin üzerinden 5 dakika geçmişti, mantığımı bir kenara atıp, her şeyi geride bırakarak Apple’a katılmak istedim. Biliyordum ki Apple’da çalışmak demek yaratıcı bir dehayla birlikte olmak demekti.”
DELL: BEN OLSAM KAPATIRDIM
Apple’ın içinde bulunduğu bu dönem ise şimdiki 1 trilyon dolarlık firmadan çok uzaklarda olan bir dönemdi. O yıllarda açıkça gülünen bir şirket haline gelmiş olan Apple piyasada kalmak için can çekişirken -ezeli rakip- Microsft’un yakın partnerlerinden biri olan Dell’in patronu Michael Dell, Steve Jobs’un içinde bulunduğu durumu şöyle özetliyor: “Ben Seteve Jobs’un yerinde olsam firmayı kapatır hissedarlara paraların geri vermeye çalışırım.”
Steve Jobs’un pes etmemesi onun karakteri için gayet normalken Apple’a hayat veren hamlelerden birini gerçekleştiren isim olarak Tim Cook ön plana çıkmaya bu dönemde başladı.
COOK’UN KRİTİK HAMLELERİ
Firma kendine ait fabrikaları ve depoları kapatırken bu işler için ortaklar bularak anlaşmalar imzaladı.
Hem imalatta hem de teslimatta oluşan problemlerde risk dağıtıldı. Bu adımla birlikte üretim kapasitesi yukarı çekilirken teslimat süreleri ciddi oranda öne çekildi.
Tim Cook bu operasyondaki rolünü şu şekilde özetliyordu: “Günlük süt işinde olduğunuzu düşünebilirsiniz. Tazelik tarihini aşarsanız probleminiz var demektir.”
Cook’un 2005’ten sonra yaptığı bir diğer kritik hamle de veri depolamada oldu. Cook, üreticilerle anlaşarak iPhone ve iPad’lerin temel noktalarından birini oluşturan flaş depolama alanları için anlaşmalar imzaladı. Bu anlaşmaları öyle boyutlarda tuttu ki, fabrika kapasitelerini doldurarak rakiplerin üretim kapasitesinin sınırlı kalmasına sağladı.
TAM BİR İŞ-KOLİK
Bu dönemlerde Cook’un Apple içerisindeki popülerliği artarken iş hayatında nasıl bir davranış sergilediği de ortaya çıkmaya başladı. Doğru cevaplar bulunana kadar devam eden, saatlerce süren toplantılar. Çalışma saatlerinden bağımsız devam eden iletişim trafiği ve gece yarısı da olsa beklediği cevaplar.
BİR PAZARLAMA HARİKASI
Ve 2007’de ortaya çıkan Apple’ın ilk telefonu iPhone’un Steve Jobs’un ellerinde dünyaya tanıtıldığı gün. Bu tarih hem Apple için bir dönüm noktası hem de Tim Cook için. Aynı sene Tim Cook’un Apple’daki yeni rolü Seteve Jobs tarafından, operasyondan sorumlu genel müdür yardımcısı olarak duyuruldu.
Apple’ın o dönemine dair yapılan dedikodulara göre, Cook bu rolde şirketi tam anlamıyla yönetmeye geçerken çok kritik kararlar dışında Seteve Jobs devreye girmeyi bıraktı.
Tim Cook’un tanınmaya başlaması da bu yeni rolle birlikte oldu. Organizasyonlara katılmaya başlayan Cook hem müşterilerle hem de iş ortakları ile görüşmeleri de yönetti.
2009’da Steve Jobs’un sağlık problemleri sebebiyle izin aldığı Apple’da Tim Cook geçici CEO olarak duyuruldu. 2003’te Steve Jobs’a konan kanser teşhisi ile birlikte Tim Cook’un rolü sabitlenmeye başladı.
COOK JOBS’UN BAĞIŞÇISI OLMAK İSTEDİ
Yazılanlara göre, Tim Cook, pankreas kanseri olan Steve Jobs’a 2009’da karaciğer nakli için bağışçı olmak istedi. Ancak Steve Jobs bunu kabul etmedi.
Jobs Ağustos 2011’de sağlık problemleri sebebiyle Apple’da ayrılırken yönetim kurulu kararıyla Tim Cook’un “kalıcı” CEO’luk dönemi resmen başladı.
ŞİRKETİN GELENEKLERİYLE OYNAMADI
Steve Jobs’un sunum tarzını da geleneklerini de bozmayan Tim Cook, her şeyden çok özel hayatını büyük bir özenle korumayı başarıyor. Ancak birkaç hobisi bilinen Cook, düzenli olarak doğa yürüyüşü yapıyor ve bisiklete biniyor.
2014’ün Tim Cook için ayrı bir önemi var. Yıllar süren spekülasyonlara son veren Cook o sene verdiği bir röportajda eşcinsel olduğunu duyurdu.
Apple 2015’te Tim Cook ile Jobs dönemi sonrası en çok ses getiren ürün olan Apple Watch’ı tanıttı ve giyilebilir teknolojide yeni bir dönemi başlattı.
One more thing…
Steve Jobs öldüğünde Apple’ın piyasa değeri 350 milyar doların altındaydı.
Bu arada Steve Jobs’un kızı Lisa Brennan-Jobs’un kitabı yakında piyasaya çıkacak. Önden gelen tanıtımlarda da gözüküyor ki baba-kız arasındaki ilişki kamuoyuna yansıyan problemlerin de ötesinde olmuş.
1 TRİLYON DOLAR DEMEK NE DEMEK?
Peki yazması ve söylemesi oldukça kolay olan 1 trilyon dolar ne demek? Gözümüzde biraz daha şekillenmesi için birkaç “uçuk” örnek verebiliriz.
– Bu rakam Apple’ın cebinde olsa ve harcamak istese, San Francisco’da yaşayan herkese birer ev alabilir.
– Dolaşımda olan Amerikan Doları bir trilyonun biraz üzerinde.
– 1 doların ağırlığı 1 gram kadar. O zaman bu para 1 trilyon gram ağırlığında. Bu ağırlık da 650 bin otomobil ağırlığına eşit.
– Bu arada Apple’ı bir ülke olarak düşünecek olursak, hasıla dünya sıralamasında 17. sıra Apple ülkesinin olurdu.
– İçerik üretimiyle ilgilenen Apple bu işi yapmak için biraz firma satın almak isterse şöyle bir tablo olabilir, eğer piyasa değerine göre satın alma gerçekleşecek olsa Disney (168 milyar dolar), Netflix (146 milyar dolar) ve AT&T’’yi (234 milyar dolar) alıp parasının neredeyse yarısını tutabilir.
– Forbes’un en değerli spor kulüpleri listesinden ilk 50’yi 150 milyar dolara alabilir.
– 100 milyar dolara Ford ile Tesla’yı bünyesine katabilir.
[ad_2]
Devamini oku >>