[ad_1]
Teknik heyetten analist Turgay Altay, kaleci antrenörü Murat Öztürk ve kondisyoner Alper Aşçı ile ilgili açıklamayı bir plan çerçevesinde bekledikten sonra yaptıklarını vurgulayan Ali Koç, „Futbol takımı açısından bugün içinde bulunduğumuz durumda, bizim yaptığımız ya da yapmadığımız birçok aksiyonun etkileri olmuştur ama bu anlatacağım durumun da çok büyük etkileri olmuştur. Bu durum yaşandığı için puan durumumuz bu halde demiyoruz ama engellerin daha iyi anlaşılmasını, nelerle uğraştığımızın anlaşılmasını istiyoruz.“ ifadelerini kullandı.
Bahsi geçen 3 antrenörle, Fenerbahçe eski teknik direktörü Aykut Kocaman ve sportif direktör Damien Comolli’nin raporları çerçevesinde yola devam ettiklerini belirten başkan Koç, şöyle konuştu:
„Bu değişim sürecinde yumuşak bir geçiş için teknik kadronun kalmasının orta vadede yararlı olduğunu düşündük. Biz kendileriyle çalışmak istedik. Sezon açılışına birkaç gün kala bu ekip istifa etti. Biz de Aykut hocayı aradık. Hocamız da bizlerle çalışmaları için ekibine talimat verdi. Keşke bu adımı 4 ay önce atsaydık da bugün bunları konuşmasaydık. Bu arkadaşlara verilen sorumluluklarda aksaklıklar yaşanıyor. Bu kişiler, yeni ekibe yardımcı olma konusunda fark edilir şekilde isteksiz davranıyor. Takım içerisinde sorunları nasıl aşarız konuşmaları yapılırken Turgay Altay’ın tesisleri içinde, ‚Bana ne, benim sorunum mu? Fenerliler düşünsün‘ diye beyanı var. Bu birkaç defa söyleniyor. Kayserispor maçının 2 gün sonrasında yoğun bir antrenman gerçekleştiriliyor. Dayanıklılık testi yapılıyor, onun arkasından 90 dakikalık bir çalışma gerçekleştiriliyor ve oyuncular tepki gösteriyor, hocaya söylüyor. Daha sonra bu çalışmanın tamamen yanlış olduğu ortaya çıkıyor. Bunun çok ağır sakatlıklara sebep olabileceği öğreniliyor. Alper Aşçı’nın sorumluluk alanı değiştiriliyor ve antrenman planlarına karışmaması söyleniyor. Süreç ilerledikçe görevlerinde aksaklıklar oluşuyor. Bu arkadaşlar mevcut işleyişin başarısız olması için çaba gösteriyorlar. Beşiktaş maçından önce soyunma odasına gelindiğinde yerde halı var. Bu halı ne diye soruyorlar, bu arkadaşlardan biri halıyı göstererek, ‚Beşiktaş bizi yenecek, hocanın cenazesini halıya saracağız‘ diyor ve dalga geçiyorlar. ‚Bu takımı yenemeyiz, kalitemiz yok, hoca bu işi bilmiyor‘ gibi yorumlarda bulunuyorlar. Motivasyonu düşürmek için çaba harcıyorlar. Maç berabere bitince bu sonucun hiçbir işe yaramayacağını, ne prim aldıklarını ne de hocanın gönderileceğini açık açık ifade ediyorlar. Spartak Trnava maçında da kamp yapılan otelde bazı oyuncular üzerinde özellikle olumsuz hava oluşturmaya çalışıyorlar. Bazı oyunculara safınızı belli edin şeklinde söylemlerde bulunuyorlar. Maç öncesi Turgay Altay ‚Yönetimden bilgi aldım hocanın görevden alındığı tebliğ edilmiş‘ şeklinde ifadeler kullanıyor. Yine halı stada geldiklerinde yere serilmiş. Bu sefer cenazeyi kesin kaldırıyoruz diyorlar. Ertesi gün kazandıktan sonra Samandıra’ya gidince ‚Fenerliler maçı kazandınız ya yüzünüz gülüyor‘ diyorlar. Bunlar zaman içinde ortaya çıktı.“
Ali Koç, yaşananlar üzerine bahsi geçen antrenörlerle yola devam etmeme kararı aldıklarını ancak kulüp içerisinden bilgi sızmasıyla alakalı şüphede oldukları için beklediklerini dile getirerek, şöyle devam etti:
„Bu arkadaşların işlerine bilerek cuma günü mesai sonrası son verdik. İçerideki eşyalarını toplamasınlar diye. En büyük vefa Fenerbahçe’ye. Bunu biz bilerek yaptık, hazırlıksız yakalansınlar diye. Ondan sonra kötü şeyler oldu. Bunu ne için yaptıklarını bilmiyorum fakat yaptılar. Bu arkadaşların bilgisayarlarında 28 Haziran’dan itibaren idman programları, performans verileri, idmanlarla ilgili tüm görüntüler, tüm istatistikler ve raporlar dışarıya sızdırılıyor. Kulübün kendi sisteminden kendi şahsi maile, onu da üçüncü kişiye sızdırıyorlar. Geçen senenin bütün idman verileri ve performans dataları hafıza olmadığı sebebiyle silinmiş. Sezon başından itibaren yardımcı antrenörlerden biri antrenman verilerini, kulüp dışına sızdırdı.“
[ad_2]
Devamini oku >>