[ad_1]
brandlife
Rotamızı Avrupa’nın en romantik destinasyonlarından Bruges’e çeviriyoruz. Gelin önce Ortaçağ’dan bu yana adımlanan sokakları gezelim, sonra da şehrin sunduğu özel lezzetlerin tadına bakalım!
-
Belçika’nın kartpostal güzelliğindeki minik kenti Bruges her mevsim ayrı bir güzel, ayrı bir romantik… Tarihle dolup taşan bu şehirde attığınız her adımda bir başka güzellikle karşılaşabilirsiniz.
-
UNESCO Dünya Mirası listesinde de yer alan Bruges, Ortaçağ’dan beri neredeyse dokunulmamış taş sokakları, Flaman mimarisinin en güzel örneklerini sunan binaları ve şehri bir labirent gibi saran kanallarıyla kalbinizde apayrı bir yer edinecek bir şehir.
-
Bruges küçük bir şehir, dolayısıyla bir veya iki günlük geziler için de uygun. Eğer Bruges’de kısa bir tatil yapacaksanız ilk güne mutlaka kanal turuyla başlayın ki şehrin genel atmosferini solumanız için kendinize bir fırsat verin.
-
Şehirde leziz bir kahve ya da çay molası vermek için çok fazla seçeneğiniz var. Gulliver Tree, Cafe Vero ve li-o-lait bunlardan bazıları.
-
13. yüzyıldan kalma Belfry, 366 basamakla çıkılan, 83 metre yüksekliğinde bir kule. Şehrin simgelerinden olan bu özel yapı, Bruges’ün kuşbakışı manzaralarıyla baş başa kalmak için ideal.
-
Kulenin bulunduğu Market Square ise şehrin en önemli meydanlarından. Bu meydan kafelerle, her Çarşamba günü kurulan pazarla ve belli günlerde düzenlenen konserlerle daha da renkleniyor.
-
Bu küçük şehirde eğer gözünüzü sokakların güzelliğinden ayrılabilirseniz, Flaman sanatçıların nadide eserlerinin sergilendiği müzeler de bulunuyor.
-
Groeninge Museum, erken dönem Flaman ressamlardan eserlerin etkileyici bir koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor.
-
Bu ressamlardan Hans Memling’in daha fazla eserini görmek isterseniz yerel sanatçının kendi adına açılmış müzesi Memling Museum’u ziyaret edebilirsiniz.
-
Belçika denince akla ilk gelen iki lezzetin tadına bakmadan dönmek istemezsiniz herhalde. El yapımı çikolataların arasında kendinizi kaybetmek için Sweertvaegher, Chocolate Line, Sukerbuyc, Depla ve Spegelaere’yi öneriyoruz.
-
Ayrıca çikolata yapma sanatına birebir tanık olmak isterseniz Chocolate Museum’a mutlaka uğrayın.
-
Bruges’deyken bol bol tüketmeniz gereken ikinci lezzet ise elbette bira! Bir aile işletmesi olan biraevi De Halve Maan’da kendi ürettikleri biralarla tadım yapabilirsiniz.
-
Moeder Lambic ve Bar Des Ami de, Flaman biralarının sayısız çeşidinin servis edildiği pub’lar…
-
Kısacası, romantik şehir Bruges, hem gurmeleri hem tarih meraklılarını hem de sadece sakin ve unutulmaz bir tatil geçirmek isteyenleri bekliyor!
-
-
-
-
-
[ad_2]
Devamini oku >>