[ad_1]
Venöz tromboemboli hastalığı, derin yerleşimli toplardamarlarda kanın pıhtılaşması ile damarların tıkanması anlamına geliyor. Pıhtı genellikle diz altında baldır kaslarındaki toplardamardan başlıyor ve yukarıya, uyluk ve kasık toplardamarlarından akciğer damarlarına ulaşabiliyor.
EN BÜYÜK RİSK FAKTÖRÜ HAREKETSİZLİK!
Kanser hastaları, sigara kullananlar ve hamilelerde kanın pıhtılaşma eğiliminin arttığını ve en büyük risk faktörünün hareketsizlik olduğunu dile getiren Okan Üniversitesi Hastanesi Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Salih Salihi, ayrıca; uzun süre yatan hastalar, beyaz yakalı çalışanlar, ofis çalışanları, trafikte uzun süre kalan ve uzun uçak yolculuğu yapan kişilerin de derin ven trombozu riski altında olduğunu söyledi, “Bir diğer risk grubu ise otomatik vites araba kullananlardır. Düz vitesli araba kullananlar daha şanslı oluyor, çünkü düz vitesli araba kullanırken, bacakları ileri geri hareket ettirmek açısından çok faydalıdır” dedi.
HANGİ BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKIYOR, KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALI?
En önemli belirtisi; aniden başlayan ve çoğu zaman baldır bölgesinde oluşan ağrı ve gerginlik hissi olan hastalığın diğer belirtileri ve tedavisi hakkında Dr. Salihi’nin söyledikleri şöyle:
“Ayrıca derin ven trombozunda oluşan pıhtının büyüklüğü ve seviyesine bağlı olarak, baldırın şişmesidir. Baldırda renk ve sıcaklık değişiklikleri de görülebilir. Toplardamar pıhtılaşması, hayatı tehdit eden, tedavi edilmediğinde başta akciğerler olmak üzere kalp ve tüm organların çalışmasını etkileyen ciddi ancak önlenebilir bir hastalıktır. Ailede venöz tromboemboli hikayesi olan kişiler, kontrol için doktora başvurulmalıdır. Zira bu hastalığın genetik etkisi vardır. Uzun süre hareketsiz kalınmamalıdır, özellikle baldır kaslarını çalıştıracak hareketler yapılmalıdır. Ara sıra kalkıp yürümek ve günde 30-60 dakikalık canlı bir yürüyüş yapmak önemli önlemlerden bazılarıdır. Burada amaç kanın birikmesini durdurmak ve bacaklardaki kan dolaşımını hareketli tutmaktır. Oturuyorken bile bazı baldır egzersizleri yapılabilir. Uzun süreli uçak, tren, araba veya otobüs seyahatleri yapıldığında ara sıra koridorda ileri geri küçük yürüyüşler yapılmalıdır. Özellikle risk grubunda olan kişiler basınçlı varis çorabı giymelidir.
Sıcak havalarda özellikle susuz kalınmamalıdır, alkol, kafein ve uyku ilaçlarından kaçınılmalıdır. Kilolu olanların kilo vermeleri gerekmektedir. Risk altında olan kişiler araba alırken düz vitesli tercih etmeleri gerekmektedir.”
Fotoğraflar: Getty Images Turkey
[ad_2]
Kaynak