[ad_1]
Vücudun, bağışıklık sisteminin yabancı olarak tanımladığı maddelere karşı geliştirdiği reaksiyonlar besin alerjisi olarak nitelendiriliyor. Bu reaksiyonlar genellikle gıdanın yenmesinden sonraki ilk iki saat içinde ortaya çıkıyor.
Her besinin alerjiye yol açabildiğini belirten Avrasya Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Vardar, “Besin alerjisi olan insanlar her yerde hayatları boyunca yediklerine dikkat etmelidir. Bazı besinler, özellikle çocukluk döneminde alerjik reaksiyonlara neden olurken, bazıları ise hayat boyu devam eder. Alerjiye yol açan genellikle besinlerin içindeki protein yapılarıdır. Fıstık alerjisi en yaygın alerjilerden biridir” dedi, alerjik besinleri şöyle sıraladı:
ALERJİYE EN SIK NEDEN OLAN BESİNLER NELERDİR?
Fıstık.
Margarin.
Yumurta.
Balık.
Kabuklu deniz ürünleri.
Kabuklu kuruyemişler.
Yaban mersini.
Domates.
Çilek.
Çikolata.
Bal.
Ketçap.
Mayonez.
Tahıllar.
İnek sütü.
“Tahılların içinde bulunan glüten, proteini işlenmiş gıdalarda en fazla bulunan katkı maddesidir ve alerjiktir. İnek sütünde bulunan kazein proteini de alerjik ve kanserojendir” diyen Uzman besin alerjisinin belirtileri hakkında ise şunları aktardı:
BESİN ALERJİSİ BU BELİRTİLERLE ORTAYA ÇIKIYOR
– Deride kaşıntı, yanma, kızarıklık, kurdeşen.
– Dudak ve göz kapaklarında şişlik.
– Burunda tıkanıklık.
– Hapşırma.
– Geniz akıntısı.
– Gözlerde sulanma.
– Damakta kaşıntı.
– Nefes darlığı.
– Hırıltı.
– Öksürük.
– Karın ağrısı.
– Kusma.
– Tansiyon düşüklüğü.
– Baş dönmesi.
Besin alerjilerinde nadir de olsa anafilaksi ortaya çıkabildiğini söyleyen Dr. Vardar, “Anafilaksi, farklı organ ve sistemlerin aynı anda oluşturduğu ciddi ve yaşamı tehdit edebilen alerjik reaksiyondur. Bu duruma yol açan maddenin küçük bir kısmı bile çok ciddi sonuçlara neden olabilir. Özellikle besin alerjisine astımın eşlik ettiği hastalarda daha şiddetli reaksiyonlar görülebilir” diye konuştu.
BESİN ALERJİLERİNİN TANISI NASIL KONUR?
Besin alerjilerinde tanının deneyim gerektiren bir süreç olduğunu, dikkatli yürütülmeyen işlemlerin sonucunda yanlış tanı konulması ile hastalara gereksiz diyet uygulanabildiğini dile getiren Vardar, doğru tanı için hastalık öyküsünün en önemli basamak olduğunu belirterek, tanı ve tedavide izlenen yol hakkında şu bilgileri verdi:
“Tüketilen besinin içeriği ve miktarı, belirtilerin ortaya çıkış ve düzelme zamanı, daha önceden ve daha sonra benzer reaksiyonların olup olmadığı iyi bilinmelidir. Bazı hastalardan, şikayetlerinin nedeninin bulunabilmesi için besin günlüğü tutmaları istenebilir. Tükettiği gıdaların ayrıntılı bir şekilde bu günlüğe kaydedilmesi tanısal sürece yardımcı olabilir. Besin alerjilerinde belirtilerin özelliği ve çıkış zamanı, izlenecek tanısal işlemler açısından son derece önemlidir.
BESİN ALERJİSİNDE TEDAVİ NASIL YAPILMALI?
Besin alerjilerinde kanıtlanmış bir radikal tedavi yöntemi yoktur. Hastanın alerjik olduğu besin ve ürünlerinden kaçınması reaksiyonları önlemenin tek yoludur. Besin alerjisi olan hastalarda ortaya çıkan hafif reaksiyonlarda bazı ilaçlar kullanılabilir. Anafilaksi öyküsü olan veya yüksek riskli besin alerjili hastalara adrenalin oto-enjektör verilmeli ve kullanımı hakkında bilgilendirilmelilerdir. Anafilaksi ani başlayan ve acil bir durum olduğu için hastalar ya da ebeveynlerin adrenalin oto-enjektörü mutlaka yanlarında bulundurmaları gerekmektedir.”
BESİN ALERJİSİ OLANLARIN ALABİLECEĞİ ÖNLEMLER
· Besin alerjisi tanısı konulan hastaların yakınları belirtileri tanıma ve gerekirse acil müdahale konusunda bilgili olmalı.
· Her hastaya acil eylem planı düzenlenmeli.
· Besin alerjisi olan çocuk okulda arkadaşlarının yiyeceklerini yememeli.
· İşlenmiş, dondurulmuş veya paketlenmiş gıdalar gizli besin proteinleri içerebilir; bu yüzden alışveriş sırasında besin etiketleri ve içerikleri dikkatle okunmalı.
· Restoranlarda yenen yemeklerde de gizli besin alerjenleri olabileceğinden hazırlayan kişilerden yiyecek içerikleri hakkında bilgi alınmalı.
[ad_2]
Kaynak