[ad_1]
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Merkezi’nden Diyetisyen Gültaç Dayı, ‚1-7 Ekim Emzirme Haftası‘ kapsamında anne sütünün önemini anlattı ve annelere tavsiyelerde bulundu. Her zaman hazır, temiz, ideal ısıda ve ekonomik olan anne sütünün, her annenin kendi bebeğine uygun olduğunu belirten Dayı, „Doğumdan sonraki ilk yarım veya bir saat içinde bebek emzirilmeye başlanmalıdır. İlk 6 ay ise sadece anne sütü verilmesi gerekiyor“ diye konuştu.
„Anne sütü bebeğin ilk aşısıdır“
Anne sütünün bebeğin ruh ve vücut sağlığına en uygun besin olduğunu söyleyen Dayı, „Prematüre bebeği olan annenin sütü prematüre bebeğe, bir aylık bebeği olan annenin sütü bir aylık bebeğe, 3 aylık bebeği olan annenin sütü ise 3 aylık bebeğe göredir. Anne sütü organ ve sistemlerin gelişmesini düzenleyen büyüme faktörlerini içerdiğinden bebeğin büyümesini ve gelişmesini hızlandırır. Bebeğin ilk 6 ayda ihtiyacı olan protein, yağ ve bunun gibi her türlü besin değerine sahiptir. Bu nedenle D vitamini ve flor dışında hiçbir ek besine, ek sıvıya, vitamine gereksinim duymaz. Aşırı şişmanlama (obezite) riski daha azdır. Annenin ilk gelen sütü (ağız sütü) bebek için çok önemlidir, bebeğin ilk aşısıdır. İçerdiği akyuvarlar ve koruyucu maddeler sayesinde bebeği enfeksiyonlara karşı korur. Bebeklerde pişik, karın ağrısı ve kabızlık gibi şikayetler daha az görülmektedir“ ifadelerini kullandı.
„Çocuğu kanser, astım ve şeker hastalıklarından korur“
Anne sütünün ishale yol açan mikroorganizmaların oluşmasını engellediğini söyleyen Dayı, Anne sütü ile beslenen bebeklerde kansızlığa daha az rastlandığını, ileri yaşlarda gelişebilecek hastalıkların olasılığını ise azaldığını söyledi. Dayı, „Anne sütü alan bebeklerde pişik, karın ağrısı ve kabızlık daha az görülür. Bebek için doğal bir sakinleştiricidir. Emzirmeyle anne ile bebek arasında var olan duygusal bağ gelişir. Bebeğin zeka gelişiminin daha iyi olmasını sağlar. İleri yaşlarda alerjik hastalıklar, şeker hastalığı, astım, kanser, damar sertliği, diş çürükleri ve içerdiği A vitamini ile göz hastalıklarına karşı da koruma özelliğine sahiptir“ dedi.
„Anneler de dengeli ve yeterli beslenmeli“
Annelerin kendi beslenmesine hamilelik döneminden başlayarak özen göstermesi gerektiğini belirten Dayı, şöyle konuştu:
„Emziren anneler dengeli ve yeterli beslenmeli. Günde ortalama 3 veya 4 litre sulu gıdaları tüketmeleri lazım. Gün içinde düzenli olarak taze sebze ve meyve de yemeleri gerekiyor. Gebeliğiniz boyunca içeriği bilinmeyen ve katkı maddesi olan besinleri (hazır çorbalar, hazır meyve suları) tüketmeyiniz. Kafeinli içecekler, alkol sigara kullanmayınız. Günde en az iki bardak süt veya yoğurt, peynir gibi süt ürünlerini tüketiniz. Soğan, sarmısak, brokoli, kabak, karnıbahar, acı baharatlar veya kuru baklagiller, anne sütünün tadını değiştirebilir. Bu durum bazı bebeklerde huzursuzluk (gaz oluşturma, emmeyi reddetme gibi) yaratırken, bazıları hiç fark etmeyebilir. Bebeğinizde ciddi birtakım huzursuzluklar gelişirse, bu tür besinler ya daha az tüketilmeli ya da hiç tüketilmemelidir.“
[ad_2]
Kaynak