[ad_1]
Ford Trucks’ın Türkiye’de 400 milyon dolarlık yatırımla ürettiği ve Uluslar arası Yılın Kamyonu ödülünü alan F-Max’in hedefi Türkiye pazarında liderlik. Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı ve Koç Holding Başkanı Vekili Ali Koç Ford F-Max’le hedeflerinin iç pazarda lider, Avrasya’da ise yüzde 5 pazar payına ulaşmak olduğunu söyledi. 2018 Hannover Uluslararası Ticari Araç Fuarı’nda (IAA) dünyaya tanıtılan F-Max’in “Uluslararası Yılın Kamyonu Ödülü”nü almasının ardından gazeticilerle bir araya gelen Ali Koç 2015’ten bu yana ise Ford Trucks için 400 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdiklerini, 2020’de aracın yerlilik oranını yüzde 90’ları aşacağını belirtti. İç pazar kamyon satışlarında pazar paylarının yüzde 30’lara yakın olduğunu belirten Koç, “Yeni kamyonu ekimden itibaren pazara sunacağız. Hedefimiz orta vadede iç pazarda liderlik .İhracatla ise Avrasya bölgesinde yüzde 5 pazar payı hedefliyoruz” dedi.
Yüzde 10 maliyet avantajlı
Ford F-Max’in muadillerine göre yüzde 7-10 arasında maliyet avantajı sağladığını kaydeden Koç aracın kabinini geliştirmek için 180, motoru için ise 100 milyon dolar yatırım yaptıklarını belirti. Ürettikleri motorların sadece Ford araçlarına değil başka markalara da hizmet verecek hale geldiğini anlatın Koç şunları söyledi:
“Motorları sadece otomotiv sektöründe değil başka alanlarda da kullanılmak üzere geliştirdik. F-Max, Türk otomotiv sektörünün nereden nereye geldiğini göstermesi açısından çok önemli bir araç. Tesadüf değildir ki de bu sektör hep ihracat lideri. Bu sektörün şirketleri ilk ona baktığımızda ihracatı sürüklemekte. Çok daha verimli ve ekonomik açıdan çok daha olumlu, faydalı bir noktada üretim yapabiliyoruz.“
5 milyon km test edildi
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün de şunları söyledi:
“Ford Otosan olarak araç üretme ve geliştirme kabiliyetimizin geldiği noktayı, bugün layık görüldüğümüz “Yılın Kamyonu” ödülü çok iyi anlatıyor. 23 Avrupa ülkesinden 23 ayrı jüri üyesinin değerlendirmeleriyle elde ettiğimiz bu ödül, bizim geleceğimiz için de çok önemli bir adım. F-Max’in geliştirilmesi sürecinde 5 ülkede yürütülen saha çalışmaları sırasında 900 şoför, 44 filo yöneticisine ulaşıldı ve beklentileri doğrultusunda tasarım aşamasına geçildi.”
500 Bg güce sahip F-Max yakıt ekonomisi, düşük bakım ve işletim giderleriyle kullanım maliyetlerini düşürüyor.Zorlu şartlarda kullanıcıların ihtiyaç duyduğu güç ve performansı sağlaması amacıyla geliştirilen F-Max, 4 kıtada 11 ülkede toplamda 5 milyon kilometre teste tabî tutuldu. Farklı pazar koşullarına uygun olarak geliştirilen araç zorlu iklim ve arazi şartlarındaki testleri başarı ile tamamladı.
”Her çıkışın inişi vardır“
Koç Holding Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Koç ekonomişle ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Koç şunları kaydetti:”“Dönem dönem inişler vardır, bunlardan birini yaşıyoruz. Önemli olan sıkıntılı dönemdeki süreci minimum tahribatla en kısa sürede atlatabilmek. Bunu da atlatabilecek cephanelik ve şartlara sahip olduğumuzu düşünüyorum. Bizi yönetenlerin durumun farkında olduğunu, gerekli önlemleri alacağını ve hep beraber bu işin içinden en kısa sürede çıkılacağını düşünüyorum. Şu an ekonomik kriz var diyecek bir durum olmayabilir ancak geldiğimiz noktada, Türk özel sektörünün içinde bulunduğu borç yapılanması açısından, bunun ne kadarı döviz ne kadarı TL, ne kadarı uzun ne kadarı kısa vadeli diye baktığımızda endişelenmemek mümkün değil. Buna mukabil, kamu borçlanması açısından birçok ülkeden çok daha iyi konumdayız“
Güvenilir ülke olmamız lazım
Türkiye’nin büyüme hedeflerini tutturması için finansmana ve kaynağa ihtiyaç duyduğunu aktaran Koç, şu açıklamaları yaptı:
„Tasarruf oranlarımız düşük olduğu için bu kaynak ne yazık ki ülkemizde yok. Bu kaynak da ülkemizde olmadığı için, en azından yurt dışı kaynaklara bağımlıyız. O yüzden de Türkiye’nin şu an yatırım yapma konusunda güvenilir bir ülke imajı vermesi gerekiyor. Bunu da iki türlü yapabiliyorsunuz. Bir tarafta ekonomik şart ve politikalar, öngörülebilirlik, regülasyon kurumlarının ve yargının iyi çalışması var, diğer tarafta da uluslararası ilişkiler… Her türlü milli çıkar ve hassasiyetlerimizi unutmadan bu iki alanda dengeyi sağlamamız gerektiğini düşünüyorum.Türkiye yurt dışından gelecek yatırımcıya çok büyük potansiyel ve fırsat sunan bir ülke. Demografik yapısı, otomotiv ve beyaz eşya dahil birçok sektörde penetrasyon seviyelerinin bırakın gelişmiş ülkeleri, muadil ülkelerden bile düşük seviyelerde olması, ülkenin coğrafi konumu başta olmak üzere, her anlamda baktığınızda geleceğe dair tünelin sonunda ışık var. Önemli olan yatırımlar açısından güvenilir bir ülke olmamız lazım.“
Yatırımlara devam edeceğiz
Gerek Tofaş gerek Ford Otosan tarafında uzun vadeli yatırımlarımızı etkileyecek bir unsur olmadığını söyleyen Koç ,”Unutmayın ki mayısta bankamıza 1 milyar dolar sermaye koyduk. Bu da sadece Koç Holding’in mali yapısıyla alakalı değil, ülkemizin geleceğine olan güven ve ülke ekonomisinin potansiyeline olan inançla da alakalı“ dedi. Önümüzdeki dönemde yeni projelerle birlikte kapasite artırma planları bulunduğuna da değinen Koç şunları kaydetti:
“Türkiye’nin potansiyeline inanıyoruz ve uzun vadeli yatırımlar yapıyoruz. Şu an yaşadığımız sürecin üzerinden henüz 3 ay bile geçmedi. Bu dönemin, gerek Tofaş gerek Ford Otosan tarafında uzun vadeli yatırımlarımızı etkileyecek bir unsur olmadığını vurgulamak istiyorum. Biz grup olarak iyi durumdayız ama bizim iyi olmamız yeterli değil. Sonuçta bizim yatırımlarımızın ve kazancımız çoğu ülkemizde. Dolayısıyla hepimiz aynı gemideyiz. Tabii ki kurdan dolayı etkileniyoruz ama bilanço ve borçlanma seviyelerimiz daha sağlıklı olduğu için diğer şirketlere göre bu etki nispeten daha az oluyor.”
Gölcük ve Yeniköy’deki fabrikalarının kapasitelerine ilişkin de bilgi veren Koç, „Kocaeli fabrikamızın kapasitesi yüzde 90’ların üzerinde. Bu oran Yeniköy fabrikasında yaklaşık yüzde 68 civarında. Önümüzdeki dönemde yeni projelerle birlikte kapasiteyi artırma planlarımız var. Önümüzdeki 10-12 yıl için bugün yaptığımız görüşmeler çerçevesinde, mevcut kapasitenin geçerli olmayacağı, kapasite artırımının şart olduğu bir döneme gireceğiz. Üretim kapasitesinin yanı sıra, fiziki kapasitede de çok fazla esnekliğimiz kalmadı.“ diye konuştu.
[ad_2]
Devamini oku >>