[ad_1]
Hafif ticari araç segmentinde yük ve insan taşıyan olarak iki ayrı araç sınıflandırılması bulunduğunu hatırlatan Mehmet Akın, daha önce bu iki sınıfta da Partner çatısı altında faaliyet gösterdiklerini belirtti. Rifter ile birlikte bundan sonra sınıfların ayrılacağını vurgulayan Akın, sözlerine şöyle devam etti: “Rifter, hafif ticari araç sınıfında insan taşımaya yönelik aracımız olacak. İçinde bulunan birçok özellik, binek araçlarımızda yer alan son teknoloji ürünü ekipmanlar. Bu özelliklerle Rifter’in rakipleri arasında ilk sıraya oturmasını umuyoruz.”
Partner satışlarının her sene 7-8 bin düzeyinde gerçekleştiğini belirten Mehmet Akın, şu anda Türkiye’deki Partner araç parkının 100 bin düzeyinde olduğunu vurguladı. Akın, Rifter’in mevcut Partner Tepee ile yakaladıkları adetlerin de üzerine çıkacağına olan inancını dile getirdi. Markanın yüksek verimlilik seviyesine sahip en güncel motor ve aktarma organlarıyla donatılan Rifter Vigo (İspanya) ve Mangualde (Portekiz) tesislerinde üretilecek ve senenin son çeyreğinde Türkiye’de satışa sunulacak.
İddialı ve kompakt bir dış tasarım
Yeni Peugeot Rifter kısa ve yatay konumlu motor kaputu, yüksek omuz çizgisi, kısa ön ve arka aks çıkıntılarıyla mükemmel gövde orantıları sergilerken kaslı ve güçlü bir görünüm sunuyor. Şişkin çamurluk ağızları ve plastik kaplamalar güçlü ve modern görünümü desteklerken bazı donanım versiyonlarında 17 inçlik elmas kesimli alaşım jantlar devreye giriyor. Arka tasarımı domine eden büyük bagaj kapağı devasa bir bagaja açılırken markanın imzası niteliğinde olan üç pençe şeklindeki stop lambaları marka aidiyetine vurgu yapıyor. Köşeleri de içine alan tamponlar tasarımlarıyla günlük kullanımın zorluklarına karşı etkin bir koruma sağlıyor. Araç ayrıca SUV dünyasına özgü yüksek oturma pozisyonu, büyük tekerlekler, büyük kapı ve gövde kaplamaları, çamurluk kaplamaları ve tampon korumaları gibi bazı karakteristik tasarım detaylarını bünyesinde barındırıyor.
Peugeot i-Cockpit® ile yalın iç mekan
Rifter, pazarda benzersiz ve tamamen yenilikçi bir kokpit tasarımıyla yollara çıkıyor. Yeni kokpit Rifter’in marka ile olan bağını güçlendiriyor. Bünyesinde en gelişmiş teknolojileri barındıran Peugeot i-Cockpit® modern tasarımıyla kabin içine modern ve teknolojik bir görünüm kazandırmakla kalmıyor aynı zamanda sürücünün kullanım ergonomisini de destekliyor. Peugeot i-Cockpit® ilk kez kullanıma sunulduğu günden bu yana dört milyonun üzerinde kullanıcı tarafından tercih edildi. İki kenarı düz kompakt boyutlu direksiyon simidi, sürücünün doğrudan görüş alanında bulunan 8 inç büyüklüğünde dokunmatik ekran ve krom çerçeveyle kalite algısı artırılan yükseltilmiş gösterge paneli olmak üzere birbirini tamamlayan farklı donanımların birleşiminden oluşan Peugeot i-Cockpit® benzersiz bir sürüş deneyimi sunuyor.
Sürüşü keyifli
Dinamik sürüş özellikleriyle ünlenen EMP2 platformu esas alınarak tasarlanan Yeni Peugeot RIFTER markaya özgü sürüş keyfini yansıtıyor. İleri seviyede modüler ve geniş bir yükleme için tasarlanan arka bölüme karşın Yeni Peugeot RIFTER bu sınıfta daha önce hiç görülmemiş bir konfor ve rahatlık seviyesi sunuyor. Yol tutuş özellikleri ve sürüş keyfi “Pseudo MacPherson” ön süspansiyon ve çapraz bağlantılı bir arka süspansiyon tarafından tesis ediliyor. Markaya özgü sürüş karakteristiği için süspansiyon geometrisi ve direksiyon hassasiyeti özel olarak ayarlandı.
Motor seçenekleri
Yeni Peugeot Rifter , CO2 emisyon salınımını ve yakıt tüketimini düşürmek üzere optimize edilen yüksek verimlilik seviyesine sahip motorlarla yollara çıkıyor. Euro 6.c emisyon normunu karşılayan motorlar gelecekte devreye alınacak olan WLTC normunu şimdiden yerine getirecek şekilde ayarlandı. Benzinli cephesinde iki farklı güç alternatifine sahip ödüllü 1.2 PureTech motor devreye giriyor. Giriş seviyesinde sunulan PureTech 110hp S&S 5 ileri manuel şanzımanla kombine edilirken son derece düşük tüketim değeriyle dikkat çekiyor. Partikül emisyon değerlerini azaltmak için benzin partikül filtresiyle donatılan PureTech motorların 130hp S&S versiyonu ise 8 kademeli tam otomatik şanzıman EAT8 ile (2019 itibariyle sunulacak) devreye giriyor. Dizel cephesinde ise üç farklı güç alternatifiyle 1.5 BlueHDi sunuluyor. Giriş seviyesi olarak sunulan BlueHDi 75hp 5 ileri manuel şanzımanla kombine edilirken, yine 5 ileri manuel şanzımanla kombine edilen BlueHDi 100hp motorun bir de daha yüksek yakıt ekonomisi sunan S&S versiyonu da bulunuyor. Ürün gamının tepe noktasını oluşturan BlueHDi 130hp S&S, standart olarak 6 vitesli manuel şanzımanla kombine edilirken isteğe bağlı olarak 8 kademeli tam otomatik şanzıman EAT8 ile donatılabiliyor. Ayrıca tüm dizel motor seçenekleri partikül filtresi ve seçici katalitik indirgeme sistemiyle donatılıyor. Bu sistem motor çalışır çalışmaz emisyon değerlerini düşürmek üzere devreye girerken partikül filtresi katkısına ihtiyaç duymuyor.
Fonksiyonel tıasarım
Yeni Peugeot Rifter fonksiyonel bir kullanım sunuyor. 4,40 metre uzunluğa sahip 5 kişilik standart gövde tipi dışında 4,75 metre uzunluğunda 7 kişilik gövde tipi de üretiliyor. Her biri çocuk oto koltuğu uyumlu ikinci koltuk sırasındaki koltuklar “Magic Flat” (2019 ikinci çeyrekte sunulacak) sistemi sayesinde bagajdan kolaylıkla katlanabiliyor. Uzun versiyonda üçüncü koltuk sırasında sunulan kızaklı ve sökülebilir iki adet bağımsız koltuk araç içi fonksiyonelliği destekliyor. Ön yolcu koltuğunun da katlanabilir olması sayesinde uzun nesneler kolaylıkla taşınabiliyor. Yeni Peugeot RIFTER’ın bagaj kapasitesi beş koltuklu versiyonun standart kullanımında sunulan 775 litre ile yedi koltuklu versiyonda arka koltukların katlanmasıyla oluşan 4.000 litre arasında değişiyor. İki farklı konuma sahip olan bagaj perdesi fonksiyonelliği destekliyor ve gerektiğinde ikinci koltuk sırasının arkasına kaldırılabiliyor.
[ad_2]
Devamini oku >>
