[ad_1]
Türkiye’nin önemli tarihi ve turistik mekanlarından Sümela Manastırı’nda, 3 yıldır süren restorasyon çalışmalarında sona yaklaşılıyor. Bu ay bir bölümü ziyarete açılacak manastırın gelecek yıldan itibaren tamamı gezilebilecek. Restorasyon sırasında keşfedilen kuzey çatının üst sağ yamacında gizli geçitle ulaşılan ‚şapel‘ ve ‚çile odaları‘ da ilk kez ziyaretçilerle buluşacak.
-
Türkiye’nin önemli tarihi, turistik ve inanç mekanlarından olan, yerli ve yabancı binlerce turistin ziyaret ettiği Trabzon’un Maçka ilçesinde Karadağ eteklerindeki tarihi Sümela Manastırı’nda, 3 yıl önce başlatılan restorasyon çalışmalarında sona geliniyor.
-
Manastırda, kaya ve buz kütlelerinin düşerek olumsuzluğa yol açmaması için endüstriyel dağcılardan oluşan özel ekiple sürdürülen ‚yamaç ıslah çalışması’nın büyük bir bölümü tamamlandı. Ekipler, 3 aşamada yürütülen çalışmalarda 79 bin metrekare alanda kaya temizliği gerçekleştirdi.
-
Restorasyon çalışmaları sırasında bugüne kadar girilmemiş kuzey çatının üst sağ yamacında gizli bir geçitle ulaşılan nokta tespit edildi. Hristiyanların tapınak veya kutsal alan kabul ettiği ‚şapel‘ ve ‚çile odaları‘ olduğu belirlenen alanda, bugüne kadar görülmemiş ‚cennet ve cehennem, ölüm ve yaşam‘ tasviri taşıyan fresklerin yer aldığı belirlendi. 30 metrelik yol yapılması planlanan alan içindeki hasar gören fresk ve çatı kısımları yeniden onarılıyor. -
Trabzon Kültür ve Turizm Müdürü Ali Ayvazoğlu, bu ay, restorasyonu tamamlanan ilk bölümün ziyarete açılacağını belirterek, gelecek yıldan itibaren manastırın tamamının ziyaret edilebileceğini duyurdu. Ayvazoğlu, „Manastırımız şartlarında el verdiği noktada eski günlerinden daha iyi bir şekilde gezilebilecek. İçerisindeki, belki daha önce gelen ziyaretçilerimizin girme fırsatı bulamadığı yapının tam özelliklerini göremediği, sadece belli alanlarda ancak girme fırsatı bulduğu alanın dışına çıkma imkânını sağlamış olacağız. İçeride restorasyon hızlıca devam ediyor. O var olan bütün yapılar aktif hale getirilme gayreti içerisindeyiz. Hakikaten Sümela Manastırı içerisindeki yapıları da tam ortaya çıkarıldığı zaman, manastırda harcanacak zaman iki üç saati bulacak“ dedi.
-
Manastır içerisinde 10 şapel bulunduğunu ifade eden Ayvazoğlu, „Bunlardan sadece bir veya iki tanesine girilebilirken şimdi küçük tünellerle içine ulaşılan küçük şapeller var. Tek kişinin girebildiği alanlar mevcut. Onlar düzeltildi, girilebilecek hale getirildi. Manastır içinde özel, bugüne kadar hiç görülmemiş alanlar ortaya çıkartıldı. Yine yaklaşık 72 odalı misafirhanesi, belli alanları planlanarak gelen ziyaretçilerin içerisine girmesi gerçekleştirilecek. ‚Gizemli şapel‘ diye isimlendirilen ulaşılması zor olan çatının uç kısmından, yaklaşık 15-20 metre kayadan yürüyerek ulaşılabilen küçük bir şapel de zamanın ve doğa şartlarının hışmına uğrayarak tahrip olmasına karşın, aslına uygun restore edilerek ziyaretçilerle buluşturulacak. Sümela Manastırı 1700 yıllık hikayesi ile beraber bölge turizmine oldukça hizmet ediyor. Manastırın geleceğe aktarımını yapmamız lazım. Gelecek nesiller manastırın bu halini muhafaza edilmiş şekli ile ulaşabilirlerse tahmin ediyorum ki ilelebet manastır varlığını devam ettirir“ diye konuştu.
-
Manastırda restorasyon çalışması olmasına rağmen bölgeye turistlerin geldiğini ifade eden Ali Ayvazoğlu, şunları dedi: Sümela Manastırı 2015 yılının Eylül ayında restorasyon için kapatıldığında yaklaşık 500 bin civarında ziyaretçiye sahipti. Bunun yaklaşık 100 binini yabancılar oluşturmaktaydı. Biz bu yıl bu rakamı yakalamış durumdayız. Sümela Manastırı kapalı olmasına rağmen milli parkımıza girip manastıra çok yakın bir yer olan Ayavarvara Kilisesi’nin bulunmuş olduğu alandan, terastan ücretsiz bir şekilde ziyaret için gelen turist sayımız 250 bini geçmiş durumda. Ağustos ayını da ilave ettiğimiz zaman yaklaşık 300 bin civarında olmuş olacak. Dolayısı ile Sümela Manastırı eski cazibesinden ve ziyaretçilerinin orada arzu ettiği şeyi bulma açısından bir kayba uğramadı. Açılması ile birlikte daha yoğun bir ziyaretçi akımına uğrayacaktır.“ -
Maçka’da Karadağ’ın Altındere Vadisi’ne bakan eteğinde, yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayaların oyulmasıyla yapılan Sümela Manastırı, halk arasında ‚Meryem Ana‘ adıyla da biliniyor. Hakkında çeşitli rivayetler de bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13’üncü yüzyıla uzanan tarihi manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında toplam 72 oda bulunuyor. 88 yıl aranın ardından, manastırda 2010 yılında ise binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen ayini, Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmişti.
[ad_2]
Devamini oku >>