fbpx
Kültür

"Pop müzikte bu yazın yıldızları"

[ad_1]

BU YAZIN YILDIZLARI: KENAN DOĞULU, EDİS VE SİMGE

Bu yaz pop müzikte yeni albümleriyle öne çıkan 3 isim var.

Kenan Doğulu, Edis ve Simge.

Kenan Doğulu ve Edis’ten daha önce söz etmiştim.

Küçük bir hatırlatma yaparsak:

Kenan Doğulu hem kendisi gibi kalmayı, hem de kendini yenileyip günceli yakalamayı, kendi trendini yaratmayı çok iyi biliyor.

Pop, funk, etnik, elektronik sosları tam kıvamında tam Kenan’ca karıştırarak hazırladığı „Vay Be“ albümü, bu yılın en iyi işlerinden.

EDİS, EMİNA İLE SÜRPRİZ YAPTI

Edis ilkbaharda yayınladığı ilk albümü „An“ ile birkaç atımlık barut olmadığını, geleceği yönlendirecek yeni pop star olduğunu kanıtladı hepimize.

Üretmeye de son hız devam ediyor Edis.

Bir yandan albümdeki şarkılarını kliplendiriyor, bir yandan da tatlı sürprizlerle karşımıza çıkıyor.

Biz albümden başka klipler beklerken yaz başında önce Yıldız Tilbe albümünde söylediği „Buz Kırağı“ ile içimizi yaktı, şimdilerde Emina ile düet’lediği „Güzelliğine“ ile yaktığını söndürmeye, serinletmeye çalışıyor. Edis’in sözlerini yazdığı Darko Dimitrov bestesi „Güzelliğine“, dünyada ve Türkiye’de son yılların güncel pop eğilimlerini, formüllerini bünyesinde barındıran, her bakımdan ışıldayan bir şarkı. Yaz ortasında soğuk limonata gibi hissettiriyor.

SİMGE „GİTMEK İSTİYORUM UZAKLARA“ DEDİ, ORTADAN KAYBOLDU 

Aslında resmi olarak bu yazın açılışını „Ben Bazen“ albümüyle Simge yaptı.

„Yankı“, „Prens & Prenses“ ve „Üzülmedin mi?“ teklileriyle başlayan yeni müzik/ sound arayışını bu harika albümle taçlandırıp „bu zamanda pop müzik böyle yapılır“ deyip imzasını attı.

Üstelik Simge, bu süreçte kendi yolunu açmakla kalmadı, herkesi de kendi yoluna döndürdü. Hande Yener’i bile „patates“lerden kurtarıp silkelemeyi başardı.

Sonrasında ne olduysa oldu „Ben Bazen“ klibini yazın ortasına bırakıp „gitmek istiyorum uzaklara“ deyip ortalardan kayboldu.

Simge’nin şimdiye kadar çoktan albümün yıldızlarından „İster İnan İster İnanma“ veya „Ram Ta Tam“ı kliplendirmesi, bugünlerde diğer klipleri için toplantılara başlaması gerekiyordu.

Kendisine buradan bir çağrı yaparak söze başlayalım „Hadi Simge, nerdesin, dans pistleri seni bekliyor…“

„BEN BAZEN“ ALBÜMÜ GEÇMİŞİN KÖKLERİYLE GELECEĞE YÜRÜYOR

Pop müziğin köklerinden beslenen „Ben Bazen“ albümü, sırtını Madonna’dan Sezen Aksu’ya birçok efsaneye yaslayan; yüzünü de, bugünden geleceğe, Türkiye’den dünyaya çeviren bir albüm.

Simge ve Ozan Bayraşa, yanlarına Ersay Üner, Alper Narman, Onurr gibi günümüzün pop müziğini şekillendiren müzisyenleriyle Sezen Aksu ve Sibel Algan gibi ustaları alarak kusursuz bir ekip çalışmasına imza atmışlar. Albümün Ersay Üner imzalı çıkış şarkısı „Ben Bazen“ Ozan Bayraşa’nın nefis düzenlemesiyle farkını hemen ortaya koydu zaten.

„Ben Bazen“den hemen sonra gelen „Pes Etme“, Selim Siyami Sümer imzalı „Ram Ta Tam“ albümü daha da zirveye taşıyan, nefes aldıran, ışıl ışıl parlayan, acilen kliplenmesi gereken şarkılar.

„SEVİN, SEVDİĞİNİZİ SÖYLEYİN, AŞIK OLUN, GEREKİRSE GİDİN, ÖPÜN“

Alper Narman – Onurr imzalı „İster İnan İster İnanma“dan Onurr’un tek başına yazdığı „Aşkın Olayım“a albüm baştan sona hepimizi aşkın en güzel, en alevli, en tutkulu zamanlarına götürüyor.

Aşkı kutsuyor. Alışılageldiği gibi gider/ atar yapmıyor, gidenlerin ardından acılı/ ağrılı ağıtlar yaktırmıyor.

Sevin, sevdiğinizi söyleyin, duygularınızı içinize atmayın, paylaşın, gerekirse (Sezen Aksu ve Sibel Algan’ın önerisiyle) gidin yakasına tatlı tatlı yapışın „öpün o dudakları“ diyor.  Elbette her şeyden önce kendinizle kalın, bir nefes alın, sakinleşin, bir içinizi dinleyin, gerekirse her şeyi bırakıp yollara çıkın, her şeyden kendinizden biraz uzaklaşın, kendinize bir de dışarıdan bakın, büyük resmi görmeye çalışın, diyor.

O kendinizle kaldığınız sessiz/ sakin / suskun anlarda da en az 3 şarkıyla sizin yanınızda olmaya söz veriyor.

Çağrı Telkıvıran imzalı „Yalnız Başına“ ve „Kalp Kırmak“ ile Simge Sağın’ın 14 yaşında yazdığı ilk şarkısı „Gülümseyişinle Uyandım“ öyle anlarda size tatlı tatlı eşlik etmek için hazır bekliyor.

Albümde durumlar böyle ama yazının başında da belirttiğim gibi bugünlerde aradığımız Simge’ye ulaşılamıyor.

Simge, orada mısın? Bizi duyuyor musun? Bu mola yeter, hadi bizi denizlere, dans pistlerine götür…

MABEL MATİZ’İN „MAYA“SINDAN SONRA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

Uzun zamandır bir albüm yazısı yazarken bu kadar çaresiz kalmamıştım.

Öyle bir albümle geldi ki Mabel Matiz; beni kör kuyularda merdivensiz bıraktı.

Yazamadıkça daha da içime kök salıyor „Maya“…

Her dinleyişte daha derine dokunuyor bu şarkılar…

„Maya“dan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Ne kişisel yolculuklarımızda ne de müzik tarihimizde.

„MAYA“ MÜZİK TARİHİ DEĞİŞTİRECEK

Bazı albümler vardır, bir dönemi kapatıp yenisini açar, tarihi değiştirir.

„Maya“ tam da böyle bir albüm.

Nasıl zamanında Sezen Aksu, Ajda Pekkan, MFÖ, Bülent Ortaçgil, Teoman, Şebnem Ferah o hepimizin çok iyi bildiği „imza“ albümleriyle bir dönemi değiştirdiyse; „Maya“ da öyle olacak.

„Maya“ hem müziğimizin bugününü değiştirecek hem de geleceğe ışık tutacak.

Yukarıda saydığım sanatçılara ek olarak Neşet Ertaş’tan Selda Bağcan’a, Zülfü Livaneli’den Yeni Türkü’ye, Zeki Müren’den Müzeyyen Senar’a bu topraklardan bugüne dek damlamış; sözlenip müziklenmiş her türküden, her şarkıdan izler taşıyor „Maya“.

Sadece müzisyenlerden mi? Yaşar Kemal’den Murathan Mungan’a bu toprağa kalemiyle kan damlatanlardan Atıf Yılmaz’dan Yılmaz Güney’e derdini beyazperdeden dökenlere; Türkan Şoray’dan Müjde Ar’a, Adile Naşit’ten Tarık Akan’a, Aysel Gürel’den Zeki Müren’e bu toprakların sesi, nefesi, yüzü, hüznü, gülüşü, umudu olmuş herkesten izler barındırıyor.

„Maya“ bu toprakların geçmişten bugüne çekilmiş en kalabalık aile fotoğrafı gibi.

Bu toprakların üzerinde yeşermiş her duygu var bu şarkılarda.

21 şarkıya Mabel kendi hikayesi üzerinden; güzel memleketimizin hem güzel, hem hüzünlü her şeyini sığdırmış.

UZUN BİR YÜZLEŞMEDEN, DERİN BİR KAZIDAN DOĞAN ŞARKILAR

„Bugüne kadar yaptığı en yüklü albüm“ olduğunu söylüyor hep Mabel „Maya“yı anlatırken.

Bu şarkıların hem kendisiyle, hem kendi kuyularıyla yüzleştiği derin bir kazı çalışması sonrası döküldüğünü anlatıyor.

Bizi de bu albümle kendi hikayemizin tam ortasına çırılçıplak bırakıveriyor.

İki yol var.

Ya biz de en az onun kadar cesur olup kendimizle birlikte her şeyle yüzleşeceğiz,

Ya da bir kez daha içimizin sesini kısıp bunu da yok sayacağız.

İlk yol tavsiye edilen; ne kadar zor olsa da bir insanın hayatının hayat olabilmesi için er ya da geç yapması gereken şey.

Kararınız ilk yoldan gitmekse gelin şimdi beraberce yürüyelim bu şarkılarla hayatın üzerine…

[ad_2]

Devamini oku >>

Cok okunan

To Top