fbpx
Kültür

Doğan Şenocak'tan 'Doğru doktorluk nasıl olmalı?' sorusuna yanıt: 'Doktorluk Sanatı'

[ad_1]

„Ars longa vita brevis“… „Sanat uzun, hayat kısa“…

Hipokrat, özdeyişlerini içeren eserine bu sözle başlar; tıp sanatının uzun ve zahmetli bir öğrenim süresi gerektirdiğini, tüm bir yaşamın bile bu sanatı öğrenmek için yetmeyeceğini vurgular.

Hipokrat’ın sözünü kendine kılavuz edinen ve doğru doktorluğun, doktorluğu bir sanat olarak görmekten geçtiğine inanan Prof. Dr. Doğan Şenocak da meslek hayatı boyunca süzgecinden geçenleri okurla paylaşıyor bu kitapta.

Kendi tecrübelerinden ve tıp tarihinden örneklerle bazen gülümseterek bazen düşündürerek „Doğru doktorluk nasıl olmalı?“ sorusuna yanıt arıyor. Sadece tıp camiasındakilerin değil, yolu doktorlarla kesişen herkesin okuması gereken, sorgulayan ve sorgulatan bir çalışma Doktorluk Sanatı. Bu zor ve zahmetli mesleğin olmazsa olmazlarını bilmek isteyen herkese.

Yazar hakkında:

Prof. Dr. Doğan Şenocak Robert Kolej’i bitirdikten sonra tıp eğitimi almak üzere girdiği Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde aradaki iki sene zorunlu tıp hizmeti ve 18 aylık ABD eğitimleri dışında meslek hayatının yaklaşık otuz senesini geçirdi. 2009’dan bu yana sadece özel muayenehane hekimliği yapıyor. İyi doktorluk yapabilmek için doktorların yaşamın her konusuna ilgili olmaları gerektiğini, sanat ve tarihe meraklı olmadan bunun başarılamayacağını düşünüyor. Zaman zaman yazdığı gazete makaleleri ve henüz basılmamış hikâyeleri dışında Doktorluk Sanatı tamamen tıbbi olmayan ilk eseri. Şenocak aynı zamanda eşi ve kızlarıyla birlikte yaklaşık yirmi senedir Behramkale yakınlarında bağcılık ve şarapçılıkla uğraşıyor, ödüllü şaraplar üretiyor.

[ad_2]

Devamini oku >>

Cok okunan

To Top