fbpx
Haber

Erdoğan: Biz Brunson'u hiç bir zaman pazarlık konusu yapmadık

[ad_1]

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Johannesburg’ta kendini takip eden gazetecilerle biraraya geldi. 

Erdoğan, ABD ile ele alınan muhtelif adli konular olduğunu söyleyerek, “FETÖ’nün elebaşının iadesi, Halkbank, Hakan Atilla’yı da konuşuyoruz. Brunson da konuşuluyor. Biz Brunson’ı hiçbir zaman bir pazarlık konusu yapmadık. Her ülkenin yargısı var. ABD’de olduğu gibi Türkiye’de de yargı var. Türkiye’deki yargı, Brunson hakkında, hastalığını göz önüne alarak, iyi niyetle ev hapsi yönünde karar vermiş. Yargı kararına saygı duymak yerine konuyu Türkiye’ye yaptırım meselesi haline getiriyorlar. Geldikleri noktada, 6 senatör Dışişleri Komisyonu’na Türkiye’ye yaptırım öngören bir teklifte bulunuyorlar. Yaptırımlarla Türkiye’ye geri adım attıramazsınız. Şunu da bilmeleri lazım: Biz göbeğimizden Amerika’ya bağlı değiliz. Biz halkımızla milletimizle bugüne kadar nasıl el ele dayanışma içinde olduysak aynı şekilde yolumuza devam ederiz. ABD, bu tavrı değiştirmez ise, Türkiye gibi güçlü ve samimi bir ortağı kaybedeceğini de unutmamalı.“ şeklinde konuştu.

“İran’a yaptırım uyguladılar, İran bitti mi?“

Erdoğan İran örneği vererek, “Bunlar İran’a da yaptırım uygulamadılar mı? Ne oldu, battı mı İran? Aynı şeyi Obama da o zamanlar bana söylediğinde, ‘Kusura bakma biz İran’dan doğalgaz alıyoruz. Ben alamadığım doğalgazı nereden tedarik edeceğim? Kış mevsiminde benim vatandaşım üşüyecek. Bunu nasıl telafi edeceğim?’ dedim. Aynısını Trump’a da söyledim.“ dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilerin sorularını da yanıtladı:

Rahip Brunson’un ev hapsine çıkmasının ardından ABD Başkanı yaptırımdan bahsetti. NATO’da çok güzel fotoğraf vardı. Trump’taki tavır değişikliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tavır değişikliği Trump’ın sorunu.
Söylenmeyen şeylerin söylenmiş gibi ortaya konulmasını doğru bulmayız.
Dışişleri Bakanımız aracılığıyla, Ebru Hanım’ın İsrail’den çıkışına yardımcı olunması iletilmiştir.
Ebru serbest bırakılmış ama pasaportuna el konulmuştu.
ABD’lilere pasaportunun verilerek Türkiye’ye dönüşüne yardımcı olabileceklerini söyledik.
„Karşılığında Brunson’u vereceğiz“ demedik. Bu tür bir pazarlık olmadı. Netenyahu’nun, „Bana Trump telefon etti, biz de bıraktık“ açıklaması oldu. Türkiye’deki yargı, Brunson hakkında, hastalığını göz önüne alarak, iyi niyetle ev hapsi yönünde karar vermiş. Karara saygı duymak yerine, konuyu Türkiye’ye yaptırım meselesi haline getiriyorlar. Yaptırımlarla geri adım attıramazsınız.

Ne tür yaptırımları kast ediyorlar? Kredi kuruluşlarının kredi vermesinin önü kapatılacakmış. O kuruluşlarla mı geldik buralara?

İstiklal ve istikbal mücadelemizi geçmişte nasıl verdiysek, vermeye devam ederiz. Biz göbeğimizden Amerika’ya bağlı değiliz. ABD, bu tavrını değiştirmez ise Türkiye gibi güçlü ve samimi bir ortağı kaybedeceğini de unutmamalı.

Kalıcı askerlik düzenlemesi nasıl olacak?

Arkadaşlarım o konuyu çalışıyor. Onlar seçenekleri önümüze getirecekler. Biz hedefi veriyoruz, arkadaşlarımız çalışıyor. Profesyonel askerliğin getirisini götürüsünü iyi düşünmek lazım. Çünkü o asker ruhu amatör olarak ayrıdır, profesyonel olarak daha başka.

Ana muhalefette işler karışık. Diktatör söylemlerini çok fazla kullandılar ama gördük ki diktatörlükle kendilerini tarif ediyorlar. Ne diyeceksiniz?

 Değerli arkadaşlar gazeteci olarak böyle bir soruyu sormak en tabii hakkınız. Ama böyle bir soruya cevap vermemek de benim en doğal hakkım.

İstanbul’da dörtlü zirve

Putin, İdlip konusunda Esad’ın oraya saldırmaması konusunda güvence verdi mi?

Kendisinden gerekli müdahaleleri istedim, gereğini yapacaktır.7 Eylül’de Rusya, Almanya, Fransa ve Türkiye olarak İstanbul‚da bir zirvemiz olacak, neler yapabileceğimizi görüşeceğiz. İstanbul’daki dörtlü buluşmada, bölgesel konuları ele alacağız.

F-35 tahkime kadar gider

ABD müttefik olarak ittifakının gereğini yapmadı. Terör örgütlerine verdiği silahlar şu anda ortak piyasada satılıyor. 5 bin TIR silah terör örgütlerinin elinde geziyor. Bize „S 400’ten vazgeçin“ diyenler Yunanistan‚a, „S 300’ü geri ver veya S 300’ten vazgeç“ diyebildiler mi? Demedi. Bizim de geleceğe yönelik daha farklı projelerimiz var. Bizi bir yerden daha tehdit etmeye başladılar. Ne imiş F 35’leri vermeyebilirlermiş. „Vermezseniz, uluslararası tahkime gideriz“ dedik. Alternatifsiz bir dünyada yaşamadığımız unutulmamalı.

Hesabi değil hasbi olacak

18 Ağustos’taki kongre ile AK Parti’de nasıl bir yönetim olacak? Milletvekilleri ve bakanlar arasında temas nasıl sağlanacak? 

Dinamik bir yapı ile tecrübeyi bir araya getireceğiz. Hesabi olmayacak, hasbi olacak bir ekip. Eğer hesabi olursa bu bizi batırır. Ama hasbi olursa o zaman da bize neticeyi getirir. „Ben, ben, ben“ yok. „Biz, biz, biz“ var. Bakanlarımızı MKYK’ya da MYK’ya da çağırırız. Grup toplantılarına gelmelerinin önünde engel yok.

[ad_2]

Devamini oku >>

Cok okunan

To Top