[ad_1]
Başbakan Yıldırım, Youtube kanalı Babala TV‚de Oğuzhan Uğur’un sunduğu Mevzular Erken Seçim Özel programına katıldı. Başbakan Yıldırım programda kendisine sorulan soruları yanıtladı.
Münbiç açıklaması
Başbakan Yıldırım, ABD ile Türkiye arasında mutabakata varılan Münbiç yol haritasına ilişkin, „Şu anda 90 günlük bir anlaşma yaptık. Bu anlaşma ne? 90 gün içerisinde belirli bir takvime göre buradan PKK uzantısı PYD, YPG, bu unsurlar çıkartılacak. Oradaki yönetim yerel yönetime devredilecek. Bu Türkiye’nin ısrarlı gayretleri sonucu bu noktaya geldi.“ dedi.
„Bu ne biçim adam‘ diyorlardı“
Konuşmasında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne de değinen Yıldırım, anayasa değişikliği, başbakanlık sürecinde başladığını, MHP ile değişikliği meclise getirdiklerini, meclisinde görüşüp kabul ettiğini bildirdi.
Yıldırım, şöyle devam etti: „O zamanlar da ben bu sistem değişikliğinin önemini anlatırken insanlar bana ‚bu ne biçim adam‘ diyorlardı. Hakikaten çok yadırgıyorlardı. Ben de onlara dedim ki başbakanlık onurlu bir görev. Tabi ki bu benim için gurur vesilesi ama 1 Temmuz’da ben bu sistemin değişmesi gerektiğine inandım. Çünkü çift başlılık var. İrade de paylaşmak olmaz. İradeyi millet verir, milletin verdiği iradeyle idare yapılır. Aksi halde 28 Şubatları yaşarsınız, 80 darbesini yaşarsınız, 71 muhtırasını yaşarsınız. Siz sadece 15 Temmuz’u gördünüz. 15 Temmuz’a gelinceye kadar Türkiye en az beş darbe yaşadı. Burada anlatmak istediğim şey şu; vatandaşlarıma o gün de aynı şeyi söyledim, bugün de aynı yerdeyim. Eğer bu sistemin değişmesi için kendi koltuğumu yok etmek için kendimi parçalıyorsam demek ki bu ülkemiz için iyi bir şey. Geleceğimiz için iyi bir şey. Bu ülke için, bu bayrak için bir Ali değil, Binali feda olsun.“
Aday olmamasına rağmen meydanlarda olmasını ekip işi ve yol arkadaşlığına bağlayan Yıldırım, „İlla aday olunca mı meydanlara çıkmak lazım. Biz bir ekibiz, yol arkadaşıyız. Yol arkadaşlığı pazara kadar değil, mezara kadar.“ dedi.
„İsrail’e yaptırımların en fazlasını biz yaptık“
Türkiye-İsrail ilişkilerine değinen Yıldırım, İsrail’e en fazla yaptırımı kendilerinin uyguladığına dikkati çekti. Elle tutulur yaptırımların olduğunu aktaran Yıldırım, büyükelçiyi çektiklerini, diplomatik ilişkileri dondurduklarını en önemlisi de Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun toplanmasını sağladıklarını bildirdi.
Başbakan Yıldırım, 6 ülke dışında 128 ülkenin tamamının, İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmesini ve Amerika’nın büyükelçilik açmasını reddettiğini, kınadığını anımsattı.
’24 Haziran beka meselesidir‘
24 Haziran’da yapılacak seçimlerin „beka meselesi“ olduğuna işaret eden Yıldırım, şunları kaydetti: „Bu seçimler beka meselesidir, emperyal güçler bir uydu terör örgütü kurarak Türkiye’yi terbiye etmeye çalışıyorlar. Adayları görüyoruz, ben terörle mücadele konusuna bir şey duymadım, diğer adaylardan. Muharrem İnce’nin ilk işi Edirne’ye gidip Selahattin Demirtaş‚ı ziyaret etmek mi olmalıydı? Bu Selahattin Demirtaş, askerlerimizi şehit eden PKK’ların cenazelerine giden milletvekilleri sorulduğunda, ’nasıl karşılıyorsunuz, bunlara ceza verecek misiniz?‘ diye sorulduğunda ne söyledi? ‚ Ne demek, onlar bizim kahramanlarımız. Gitmeselerdi ceza verirdim‘ dedi. Bu ülkeyi kimse bölemez. Yolları böleriz ama Türkiye’yi böldürtmeyiz.“
„Suç işlemediyse ceza almamalı“
Programda, Ezhel ismini kullanan rap şarkıcısı Sercan İpekçioğlu’nun, „şarkılarında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımını özendirme“ suçundan tutuklandığı belirten Uğur, Başbakan Yıldırım’a, „Seda Sayan, herkesin izlediği bir programda ‚Vururam Seni‘ diye bir şarkı okuyor, bu insanları cinayete teşvik etmiyor da o çocuk şarkısının bazı yerlerinde belirli cümleler kullanınca uyuşturucuya mı teşvik ediyor? Sizce bunda özgür bırakılmamalı mı insanlar, bu konudaki fikrinizi alalım.“ şeklinde soru yöneltti.
Söz konusu olayla ilgili dosyanın içeriğini bilmediğini belirten Yıldırım, „Söylediklerinizi veri kabul ederek konuşacak olursak ve yaptığınız karşılaştırmayı da dikkate alırsak Ezhel’e yapılan Seda Sayan’a da yapılması gerekir. Orada bir işlem yapılmıyor burada yapılıyorsa bu da bir çifte standarttır. İnsanlar suç işlemedikten sonra ceza almamalı, cezalandırılmamalı“ diye konuştu.
„İsrail sadece öldürmeyi bilir, şarkı söylemeyi bilmez“
Türkiye’nin Eurovision şarkı yarışmasına katılmaması ilişkin ise söz konusu yarışmanın ideolojik şekle dönüştüğünü dile getiren Yıldırım, şöyle devam etti:
„Bu sene şarkı yarışması çok ideolojik şekle dönüştü. Bu yıl ilk defa İsrail’de yapılması için İsrail’e kazandırdılar. Puan alamadığı halde kazandırdılar, kazanan ülkede yapılıyor ya. En son Lizbon’da yapıldı. Oylama değişikliğine gittiler, planlamışlar, seneye İsrail’de Kudüs’te yapılsın… İnadına gidiyorlar, dinler arası çatışmayı körüklemek için. İsrail’in şarkıcısı iyi şarkıcı değil. İsrail sadece öldürmeyi bilir, şarkı söylemeyi bilmez. Kudüs’e Amerika büyükelçilik açarken 8 yaşındaki bir çocuk onlara ne zarar verebilirdi? Gözünü kırpmadan öldürdü. Bu mu insanlık?“
[ad_2]
Devamini oku >>