fbpx
Haber

Avdagiç: Kuklaya değil, kuklacıya bakmalıyız

[ad_1]

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, „Türk lirasına karşı yürütülen sert fiyatlandırmada kuklaya değil, kuklacıya bakmamız gerekiyor.“ dedi. Avdagiç, İTO’nun ağustos ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, İTO’da temsil edilen sektörlerin sorunlarını yakından dinleyip çözüm yolları bulmak için bir seri toplantı başlattıklarını, söz konusu sorunların çözülmesi için ilgili bakanlıklara dosya sunacaklarını bildirdi.

Avdagiç, „ABD’nin İran’a yönelik yaptırım kararı 6 Ağustos’tan itibaren yürürlüğe girdi. ABD yönetiminin bu kararı üzerine Avrupa Birliği (AB), bir açıklama yaparak ‚AB’nin İran’la kendi arasındaki anlaşmaya ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarına uyacaklarını ve ABD, ambargo kurallarına uymayacak Avrupa şirketlerini cezalandırmaya çalışırsa kendi şirketlerini de her türlü şekilde koruyacaklarını‘ duyurdu. Bu da bize ABD’nin gerginlik yaşadığı tek NATO ülkesinin Türkiye olmadığını gösteriyor. ABD, kullandığı tehdit dili sebebiyle diğer NATO üyesi ülkelerle de sıkıntılar yaşıyor.“ değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin son dönemde rahip Brunson davası sebebiyle ABD yönetimi ile gergin bir dönem yaşadığına işaret eden Avdagiç, bakanlara yönelik kabul edilemez yaptırım kararına karşılık Türkiye’nin de mütekabiliyet esası gereği Amerikalı iki bakana aynıyla misillemede bulunduğunu söyledi.

Merkez Bankası’nın tedbir alması gerekiyor

Avdagiç, ABD ile Türkiye arasında yaşanan gerginlik ile dövizde yaşanan yükselme arasında doğrudan bir bağlantı bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

„Bu gerginlikten dolayı Türkiye’ye yönelik daha kapsamlı yaptırımlar gelebileceği fikri satın alındı. Bir başka ifadeyle, yurt içi piyasalarda döviz kurlarına ve faiz oranlarına yönelik olarak bu endişeyi yansıtan bir fiyatlandırma gözlemleniyor. Türk lirasına karşı yürütülen bu ’sert‘ fiyatlandırmada ‚kuklaya değil, kuklacıya bakmamız‘ gerekiyor. Kuklacının dikkatlerimizi dağıtmasına, hakikati ıskalamamıza yol açmasına izin vermememiz gerekiyor. Yükselen döviz karşısında, ekonomi yönetiminin ve Merkez Bankası’nın önleyici tedbirler alması gerekiyor. Çünkü Merkez Bankası Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu, enflasyondaki yükselişe en belirgin katkının döviz kuru geçişkenliğinin yüksek olduğu temel mal grubundan geldiğini gösteriyor. Yani yüksek döviz, enflasyonu da yükseltiyor. Kurdaki yükselişi uzun süreli hale getirip tüm ekonomimize yaymaya çalışıyorlar. Ekonomimizi gölgeleyecek belirsizlik bulutlarına geçit vermemeliyiz.“

„100 günlük eylem planının en büyük destekçisiyiz“

Şekib Avdagiç, doğal gaz ve elektriğe yapılan zamların sanayinin maliyetlerini doğrudan etkileyeceğini, zam oranlarının gözden geçirilmesini beklediklerini söyledi. Avdagiç, İTO olarak, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 100 günlük eylem planını açıklarken ifade ettiği „yerli ve milli direnişin“ en büyük destekçisi olduklarını belirterek, „Türkiye’yi kur riski ve resesyonla tehdit edenlere, ekonomik savaş çıkması için gayret gösterenlere bu devlet meydan okuyacaktır. Fırtınalara meydan okuyan bir çınar ağacı olduğumuzu dosta düşmana göstermeliyiz.“ dedi.

„Stratejik sektörlere ÖTV ve KDV indirimleri getirilmeli“

İTO Başkanı Avdagiç, birçok KDV alacağı olan şirket bulunduğunu, aynı zamanda şirketlerin devlete olan SGK primi, vergi gibi borçlarını ödemek için faizle kredi çektiklerini söyledi.

Şirketlerin devletten alacağı KDV miktarının 167,3 milyar liraya ulaştığını bildiren Avdagiç, „Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dediği gibi, 2008 küresel finans krizinin Türkiye’yi teğet geçmesinin önemli nedenlerinden biri de hükümetin bazı sektörlerde uygulandığı ÖTV ve KDV indirimleriydi. Bu konuda otomotiv başta olmak üzere bazı stratejik sektörler için benzer indirimlere gidilmesinin, ekonomiyi canlandıracağını, ülkemizi itilmek istendiği durgunluk cenderesinden geri tutacağına inanıyorum.“ ifadelerini kullandı.

Avdagiç, yeni kabineden beklentilerine ilişkin de, şunları kaydetti:

„Kamu alacaklarında mahsuplaşma çok önemli. Diğer bir önemli nokta da kur istikrarının sağlanmasıdır. Kalıcı döviz girişini sağlayacak adımlar atılmalı. Özellikle kurların ve faizlerin oynak olduğu bu süreçte reel sektörle finans kesimi arasında etkin bir iletişimin sağlanması gerekiyor. Yatırımlara yön verecek yol haritasını belirleyecek Orta Vadeli Program’ın (OVP) hızla açıklanmasını bekliyoruz. Son olarak beklenti yönetimini etkin şekilde gerçekleştirip piyasalara net mesaj verilebilmesi için etkin ekonomi iletişimi kurulmalıdır.“

[ad_2]

Devamini oku >>

Cok okunan

To Top