[ad_1]
Kahveci, konfederasyonun genel merkezinde yaptığı açıklamada, Türkiye’de son günlerde döviz kurlarında, ekonominin temel parametreleriyle örtüşmeyecek biçimde, manipülatif olduğu açıkça anlaşılan bir hareketlilik yaşandığını belirtti. Kahveci, şu değerlendirmede bulundu:
„Görünen odur ki emperyalist, siyonist, evanjelist zihniyet ülkemize karşı yürüttüğü savaşta siyasi, askeri ve politik saldırılarına ekonomi silahını da eklemiştir. Gerek yurt içi gerekse yurt dışı döviz işlemleriyle ülkemizi ekonomik olarak tehdit edip, bizleri hizaya getirmeye, bedel ödetmeye, susup içe kapanmaya ve olacaklara rıza göstermeye zorlamaktalar.“
Kahveci, bu saldırılar karşısında Türk milletinin birlik ve beraberliğini göstermesinin, ekonomik olarak da diz çökmeyeceğini dost düşman herkese ispat etmesinin bir zorunluluk olduğunu vurguladı. Kahveci, „Türkiye Kamu-Sen olarak döviz kuru üzerinden ülkemize yapılmak istenilen bu ekonomik operasyonun, milli ekonomik bir modelle boşa çıkarılacağına inanmaktayız.“ dedi.
Ekonomide sıkıntıların bertaraf edilmesi için yurt içinde lira kullanmanın, yerli malı tüketmenin, yerli üretimi desteklemenin önemini vurgulayan Kahveci, sendika olarak hayata geçirilmesini önerdikleri ekonomik önlemleri şöyle ifade etti:
„Özünde milli ekonomik değerlerine sahip çıkan, vatandaşlarının refahını ekonomi politikalarının odağına oturtan, devletin ekonomik alanda daha etkin olduğu bir anlayışın benimsenmesi ve milli bir ekonomik program hazırlanması hepimizin arzusudur. Bu nedenle vakit geçirmeden, geniş kapsamlı, toplumun tüm kesimlerini içine alan bir platform olan Ekonomik ve Sosyal Konsey toplanmalı, gerçekçi kararlarla içinde bulunduğumuz durumdan çıkışın yolları aranmalıdır. Öncelikli olarak, ekonomik ve sosyal politikalar yeniden gözden geçirilmeli, yapılan hatalar bir daha tekrarlanmamak üzere terk edilmelidir. Bu çerçevede ilk olarak kamuda, özel sektörde ve gündelik hayatta tasarrufa azami düzeyde dikkat edilmesi sağlanmalıdır.
Milli ekonominin temeli, milli para biriminin kullanıldığı, yerli üretimin tercih ve teşvik edildiği, her yönüyle kendi kendine yetebilen bir ülke için dışa bağımlı politikaların terk edildiği bir yapıyı öngörmektedir. Buna göre, yerli üretimi ve tüketimi desteklemek adına, tamamı ülkemizde üretilen ürünler başta olmak üzere, bütün yerli ürünler üzerindeki ÖTV oranlarının yüzde 50’den başlamak üzere yerlilik oranına bağlı olarak kademeli şekilde düşürülmesini teklif ediyoruz. Bu yolla Türkiye’de üretilen malların ithal ürünler karşısında fiyat avantajı yakalayacağına, bir taraftan yerli malı tüketme teşvik edilirken artan talebin artan yerli üretimle karşılanacağına inanıyoruz.“
Kahveci, Konfederasyon olarak tüm Türkiye genelinde „Yerli malı ve Türk Lirası kullan kampanyası“ başlattıklarını belirterek, hükümeti ve milleti bu kampanyaya destek vermeye çağırdı.
[ad_2]
Devamini oku >>
