[ad_1]
Alman ekonomi gazetesi Handelsblatt’e konuşan Scholz, İtalya hükümetinin yüksek düzeydeki devlet borcuyla başa çıkması gerektiğini vurguladı.
Scholz, “İtalyan hükümeti, yüksek düzeydeki devlet borcuyla başa çıkmalı. Hiç kimse bu sorumluluğu İtalya hükümetinden alamaz. Bu Avrupalı ortaklara ihraç edilemez veya aktarılamaz.“ ifadesini kullandı.
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) son yayınlanan “Dünya Ekonomik Görünümü Ekim 2018” raporunda “birçok ülkede artan borçların ekonomik istikrar için risk oluşturuyor” değerlendirmesinin çok doğru bir değerlendirme olduğunu belirten Scholz, Almanya’nın maliye politikasını sağlam maliye politikalarına örnek olarak gösterdi.
Alman hükümetinin 2009 finansal krizinde ekonomiyi istikrara kavuşturmak ve büyümeye katkı sağlamak için borçlanmayı artırdığını hatırlatan Scholz, “Bu doğru bir adımdı. Fakat borçlarımızı geri ödüyor olmamız da doğru. Almanya’nın ‘borç freni’ dmokrasi için bir kazanç.” ifadesini kullandı.
Scholz, birlikte büyüyen bir Avrupa bile olsa, birlik içindeki ülke hükümetleri ve parlamentoların bireysel sorumluluğun devam etmesinin kesinlikle gerekli olduğunun altını çizdi.
Ticaret ihtilaflarının artmasının küresel ekonomi için en büyük risk olduğunu anlatan Scholz, bu konuda ABD ile Avrupa Birliği arasında diyaloğun devam etmesini söz konusu riskin azaltılması için iyi bir işaret olarak değerlendirdi.
Scholz, “Almanya’nın büyük dış ticaret fazlasının dünyada istikrarsızlığa neden oluyor” yönündeki iddialara nasıl cevap vereceği sorusuna, küresel ölçekte, AB‚ye bir bütün olarak bakılması gerektiğini ve AB ve ABD arasındaki ticaret dengesinin oldukça dengeli olduğunu belirtti.
[ad_2]
Devamini oku >>