[ad_1]
Emtia piyasasında çikolatanın ham maddesi olması dolayısıyla talep gören ve yakından takip edilen kakao, yıl başından bu yana yatırımcısına yüzde 30’a yakın kazandırdı. Yılın ilk aylarından itibaren yükselen ve nisan ayında 2.943 dolarla 1,5 yılın zirvesini gören kakaonun fiyatı, mayıs ayında ise yüzde 13’ün üzerinde değer kaybederek kazanımlarının bir kısmını geri verdi.
Kakao fiyatında mayıs ayındaki hızlı düşüşün haziranda da kısmen devam etmesine karşın, söz konusu emtianın fiyatı yıla başladığı 1.900 dolar seviyelerinden yükselişe geçerek 2.433 dolar seviyelerinde dengelendi. Böylece kakao fiyatında, yıl başından bu yana yüzde 28 artış yaşandı.
Gram altın ise yurt dışında altının onsu, yurt içinde ise dolar/TL’deki yükselişten bulduğu destekle yıl başından bu yana kazandıran yatırım araçları arasında ilk sıralara yerleşti. Yıl başından bu yana yukarı yönlü bir seyir izleyen, nisan ayında ise 204,9 lira ile tarihi zirvesini gören gram altının fiyatı, 22 Haziran itibarıyla 193,5 seviyelerinde dengelendi. Böylece yıla 158,8 seviyelerinden gram altındaki yükseliş, yıl başından bu yana yaklaşık yüzde 22 oldu.
Bu sonuçla emtia piyasasında kakaoya yatırım yapan yerli yatırımcılar, yıllardır „güvenli liman“ olarak nitelendirilen ve gram altına yönelen tasarruf sahiplerinden daha fazla kazandı.
„Yağışların düşük kalması, kakao fiyatındaki güçlü seyri sürdürecek“
AA muhabirine konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen, yıl başından bu yana yükseliş yaşanan kakao fiyatlarının, nisan ayında zirve yaptığını söyledi.
Kakao fiyatlarındaki yükselişin temel nedeninin, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi olduğunu belirten Ergezen, „Batı Afrika’da hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi ve yağışların düşük kalması, kakao fiyatları üzerinde etkili oldu. Çünkü Fildişi Sahili ve Gana, dünya kakao üretiminin yüzde 60’ını gerçekleştiriyor. Yağışların düşük olmasıyla kakao kalitesi de beklentilerin altında kaldı. Düşük kalite nedeniyle üreticiler kakaoyu satmakta zorlandı. Böylece kakao fiyatlarında, ocak ayından başlayıp devam eden bir yükseliş yaşandı.“ diye konuştu.
Ergezen, kakaonun en büyük alıcısının çikolata üreticileri olduğunu, onların da belli bir kalitede kakao talebinde bulunduğunu aktararak, kakaonun istenen kalitede bulunamamasının kakao fiyatındaki güçlü seyri beraberinde getirdiğini kaydetti.
Çikolata üreticilerinin, mevcut stoklarını kullanarak şimdiye kadar üretimlerine devam ettiğini, yağışlarda da bir miktar artış yaşandığını anlatan Ergezen, bu nedenle kakao fiyatının mayıs ayında gerilediğini ifade etti.
Ergezen, bu düşüşe rağmen yeterli kalitedeki kakao üretimi eksikliğinin, fiyatların halen belli bir seviyenin üzerinde kalmasına yol açtığını vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
„Kısaca hava sıcaklıkları yüksek kaldıkça ve yağışlar düşük oldukça, kakao fiyatının gerilemesi çok gerçekçi olmaz. Şimdiki görüntüye göre, yıl sonuna kadar kakao fiyatları 2.500 doların üzerinde kalmayı sürdürebilir. Uluslararası Kakao Organizasyonu, yeni sezona yönelik ilk tahminlerinde, kakao üretiminin, sıcak hava ve düşük yağışlar nedeniyle önceki sezona göre yüzde 3,3 düşüş ile 4,59 milyon tona gerilemesi bekleniyordu. Fakat üretim kalitesindeki düşüş tahminlerde yer almıyor. Üretim fazlası olmasına rağmen, kalitedeki düşüş nedeniyle talebin düşük kalacağını söyleyebiliriz. Yağışların düşük kalması, kakao fiyatındaki güçlü seyri sürdürecektir. Bununla beraber ABD Merkez Bankası’nın faiz artırması, emtia fiyatlarını olumsuz etkiledi. Buna rağmen, eğer yağışlar düşük kalırsa kakao fiyatlarının yıl sonunda yeniden 3.000 dolar seviyelerine yaklaştığını görebiliriz.“
„Küresel piyasalarda en çok altının ons fiyatı konuşulacak“
AA Finans Analisti İslam Memiş ise, altının gram fiyatının iç ve dış nedenlerden dolayı tarihi zirveleri test ettiğini, daha yılın yarısına gelmeden 205 lirayı gördüğünü anımsatarak, bu gelişmede dolar/TL ve altının ons fiyatındaki yükseliş ile ABD Başkanı Donald Trump’ın korumacı tavrının etkili olduğunu söyledi.
Altının gram fiyatının, son aylarda dolar/TL’den aldığı destekle yükseldiğine işaret eden Memiş, „Dolar tarafında tansiyon düşmüyor. Bu da dış etkenlerden kaynaklanıyor. Özellikle ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin ve dolar endeksinin yükselmesi ister istemez gelişmekte olan para birimlerini olumsuz yönde etkilerken, dolara olumlu yansıdı. Bu agresif yükselişler olmasaydı altının gram fiyatında genel beklenti 180-185 lira bant aralığıydı.“ diye konuştu.
Memiş, seçim sonrasında özellikle döviz kurlarında düşüş öngörüldüğü için, altının gram fiyatında da aşağı yönlü bir beklentinin hakim olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
„Altının gram fiyatındaki tek etken dolar/TL olacaktır. Yükselişlerde nasıl dolar/TL etkili olduysa, düşüşlerde de dolar/TL etkili olacaktır. Eğer seçimlerde ikinci tura kalınırsa ya da başka bir siyasi irade göreve gelirse yurt içi piyasalarda bir siyasi belirsizlik süreci başlayacak. Bu belirsizlik sert bir şekilde döviz fiyatlarına yansıyacaktır. Böyle bir durumda altının gram fiyatı 215 lira seviyesine kadar yükselebilir. Orta ve uzun vadede bakıldığında ise yılın son çeyreğinde ve 2019’da küresel piyasalarda en çok altının ons fiyatı konuşulacak. Altının ons fiyatı 1.750 dolar seviyelerine kadar yükselebilir, gram altının fiyatında ise orta ve uzun vadede 215-220 lira seviyeleri görülebilir.“
[ad_2]
Devamini oku >>