[ad_1]
Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı, 10. Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada, THY olarak uçuş noktası açtıkları her yerde Türk bayrağını dalgalandırmaya devam ettiklerini söyledi. Uçuş noktası açtıkları ülkelerle Türkiye arasında kültürel birlikteliğin, ekonomik ve ticari iş birliğinin gelişmesini, karşılıklı ziyaretlerle ülkelerin birbirini tanımasını sağladıklarını ifade eden Aycı, iş birliklerinin artarak süreceğini bildirdi.
Aycı, dünyanın 8 büyük hava kargo şirketinden biri haline gelen THY’nin hedefinin önce ilk 5, sonra ilk 3 olduğunu, en çok noktaya uçan hava kargo şirketi haline gelmeyi hedeflediklerini anlattı.
„Madem yolcuda bir numarayız, kargoda da bir numara olmamız lazım.“ diyen Aycı, Türk mal ve hizmetlerinin dünyaya en hızlı şekilde ulaştırılmasını, dünyadan da ihtiyaç duyulan şeylerin en hızlı şekilde ülkeye getirilmesini istediklerini vurguladı. Ortaklık anlaşması imzaladıkları Çin’deki ZTO ve Palio’nun dünyadaki global entegratörü olacaklarına işaret eden Aycı, global anlamda bütün gönderilerin geçiş adresinin Çin’den sonra İstanbul olacağını dile getirdi.
Aycı, 5 yılda 2 milyar dolarlık gelir hedeflediklerini ifade ederek, bunu aşmak için de daha fazla mücadele edeceklerinin altını çizdi. Yıl sonu yolcu taşıma hedeflerini 75 milyon olarak yukarı yönlü revize ettiklerini söyleyen Aycı, destinasyonları artırarak Türkiye’nin turizminin gelişmesine katkıda bulunduklarına dikkati çekti. Aycı, Türkiye’ye havayoluyla gelen turistin yüzde 76’sını kendilerinin taşıdığını bildirdi.
Uçaklarının aynı zamanda sosyalleşme aracı olduğunu ifade eden Aycı, THY’yi kullanan yolcuların hem Türk kültürünü hem de Türkiye’yi tanıdıklarını söyledi.
„Açık semaları tehdit eden uluslararası bir dönemdeyiz“
Aycı, açık semaları tehdit eden uluslararası bir dönemde olunduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
„Serbest ticaret bugün tehdit altında. Bugün ülkeler siyasi hesaplaşmalarını, ticari savaşlarını, döviz ve para birimi savaşlarını diğer sektörlere yayarak, kotalar, tarife dışı engeller koyarak birbirlerini durdurmaya, birbirlerinin davranışlarını etkilemeye ve değiştirmeye çalışıyorlar. Eskiden bu davranışları değiştirme biçimi farklıydı. Diplomatik yollardan, diplomatik usullerle kendi yaşam tarzını, değerlerini diğer ülkelere benimseterek, çekim alanı haline gelerek, duruşlarıyla kendilerini cazibe olarak diğer ülkelere sunarak onların davranışlarını kendilerine uygun hale getirmeye çalışırlardı. Bu diplomatik olarak şık bir dönemdi. Dünya ticaret açısından, dünya siyaseti ve diplomasisi açısından böyleydi. Bugün böyle değil. Bugün resmen karşılıklı korumacı tedbirleri sonuna kadar zorlayan, Dünya Ticaret Örgütü bulunmasına, serbest ticaretle ilgili küreselleşmenin son 30 yıldaki getirileriyle ilgili tüm nimetler yaşanmış ve paylaşılmış olmasına rağmen, tam tersi bir dönemdeyiz. Böyle bir dönemde de Türk sivil havacılığının ve THY’nin başarısını sürdürmek, sürdürülebilir kılmak ve dünyadaki bu tip korumacı tedbirlerin ağına takılmadan görevimizi yerine getirmek, şirketimizi büyütmeyi devam ettirmek, yeni pazarlarda derinleştirmek ve kalıcı adımlar atarak oranın pazar yapıcısı haline dönüşmek bizim için son derece kritiktir.“
Aycı, ticari planları, sadece „ticari planlar“ olarak yapıp dünya arenasına çıkarak tek başlarına başarı sağlamalarının mümkün olmadığını belirterek, Dışişleri Bakanlığının bilgi birikiminin çok faydalı olacağına inandıklarını söyledi. Kendilerini teknolojik olarak geliştirmeye devam ettiklerini dile getiren Aycı, yeni akıllı uygulamaları birer birer hayata geçirdiklerini bildirdi.
Atatürk Havalimanı’ndaki navigasyon uygulamasını, dünyanın büyük havalimanlarına da yaymaya başladıklarını aktaran Aycı, havalimanına gelen yolcuları karşılayan otomatik akıllı cihazlara ilişkin denklemleri oluşturmaya çalıştıklarını ifade etti.
„29 Ekim’de büyük göç başlayacak“
Dünyanın en büyüğü olan İstanbul Yeni Havalimanı’na geçmeye hazırlandıklarını anımsatan Aycı, yıllık 90 milyon yolcu kapasiteli, 6 pistle çalışacak havalimanının hizmete girer girmez kapasitenin zorlanacağını söyledi.
Aycı, 29 Ekim’de „büyük göçün“ başlayacağına işaret ederek, İstanbul Yeni Havalimanı’ndan 31 Ekim saat 14.00’te İstanbul’dan Ankara‚ya ilk uçuşun yapılacağını belirtti. Taşınma dolayısıyla bazı zorlukların yaşanacağını dile getiren Aycı, fiziksel mekanı ezberleyerek hakim olmanın yanı sıra süreçlerin de değişeceğinin altını çizdi. Aycı, bu nedenlerle taşınma süresi ve sonrasında yolcuların sabrına sığınacaklarını ifade ederek, yolcuların havalimanına biraz daha erken gelmelerini isteyeceklerini söyledi.
29-30 Ekim’deki 45 saatlik taşınmayı Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün planlarıyla yapacaklarını anlatan Aycı, „Bu büyük göçü dünya izleyecek. Dünyaca ünlü bir kuruluş belgeselimizi çekiyor. Dünya havacılık tarihinin en büyük göçünün belgeselini yaptırıyoruz.“ dedi.
[ad_2]
Devamini oku >>