[ad_1]
Annesinin böbreğiyle hayata tutunan Aykut Aydoğan, “Bugüne kadar böbreklerim ile ilgili sağlık sorunu yaşamadım. Son günlerde tansiyonum yükseliyor ve baş ağrısı çekiyordum. Ama önemsemedim. Böbrek yetmezliğinin son evresinde ve nakil olmam gerektiğini öğrenince şok oldum. Ameliyat öncesi 20 kilo verdim ve şu an tuz tüketimine dikkat ediyorum. Sağlığıma kavuştum ve yeniden baba olmak istiyorum. Herkes benim kadar şanslı olmayabilir. Organ bağışının önemi hakkında bilinçlendim ve bunu sürekli çevremde anlatıyorum” dedi.
“BÖBREK BEKLEYEN 20 BİNİN ÜZERİNDE HASTA VAR”
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Organ Nakli Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Çağatay Aydın nakil sürecini şöyle anlattı:
“Aykut’a (SDBY) son dönem böbrek yetmezliği tanısı konuldu ve nakil şarttı. Yaptığımız tetkiklerde annesinin uyumlu olduğunu gördük. Uygun böbreği kan grubu prensipleri ve doku uyum testleri sonucunda belirliyoruz. Hastamızı 4 gün nakil için hazırladıktan sonra 10 kişiden oluşan 2 ekip ile birlikte 2 ameliyatı da aynı anda gerçekleştirdik. Ülkemizde 60 bin den fazla diyaliz hastası var. Maalesef yıllık böbrek nakli sayımız 3 bin civarındadır. Uygun böbrek bekleyen 23 bin hasta kayıtlı ve henüz kayıt olmamış binlerce hasta var. Organ bağışı konusunda daha bilinçli olmalıyız.“
“TUZUN ÇEŞİDİ FARKETMEZ FAZLA TUZ BÖBREK DÜŞMANI”
Türkiye’de yemeğin tadına bakmadan tuz atmanın yaygın olduğunu belirten Prof.Dr. Aydın, “Yemeklerinize sofrada ekstra tuz atmayın. Sofra tuzu ya da popüler olan himalaya veya kaya tuzu olması farketmiyor. Önemli olan böbrek damarlarının içindeki tuzdan kaynaklanan basınç artışının önüne geçmektir. Böbrek yetmezliği hastalığı en çok yüksek tansiyon ile bulgu veriyor. Yılda bir mutlaka böbrek fonksiyon testleri kanda üre, kreatinin gibi değerlerine baktırılması gerekiyor. Bunun yanı sıra hayat kaynağı olan suyu da unutmayalım. Günde minimum 2,5 litre su içmeliyiz” açıklamasında bulundu.
[ad_2]
Kaynak