[ad_1]
“Bütün hastalıklar bağırsakta başlar” demiştir Hipokrat. Bağırsağımız ikinci beynimizdir ve bağırsağımızda bulunan bakteriler bütün organlarımızla sürekli iletişim halindedir. Bağırsak bakterilerimiz hormonlarımızdan, sindirim ve bağışıklık sistemimize, enflamasyon ve kan şekerimize kadar vücudumuzun her aktivitesini etkilerler. Dolayısıyla, bağırsakta başlayan bir rahatsızlık ilerde vücudun diğer organlarını etkileyen ciddi sağlık sorunlarına yola açabilir.
Bağırsak bakterilerimiz, yani mikrobiyotamiz, anne karnında oluşmaya baslar, doğumla birlikte tam formunu alır ve çevresel faktörlerle sürekli olarak değişir. Bu sebepten ötürüdür ki sağlıklı bir bağırsak ve dolayısıyla sağlıklı bir vücut için sağlıklı beslenip sağlıklı bir yaşam tarzı izlemeliyiz.
BİR KAŞIK KALİTELİ TOPRAKTA 11 BİN FARKLI ORGANİZMA BARINDIRIYOR
Sağlıklı gıdalar tüketmek kadar o gıdaların size ulaşana kadarki olan süreci de çok önemlidir. Bu noktada toprağın kalitesi kritik bir etken haline geliyor. Maalesef dünyamızda atıklar giderek çoğalıyor. Sanayileşmenin artmasıyla toprak kalitesi düşüyor. Teknolojinin ilerlemesiyle standart ve robotik hale gelen üretimde toprak verimliği giderek azalıyor. Verimi az olan toprak da bakterilerden yoksun bir toprak demektir. Kaliteli bir toprağın 1 kaşık dolusunda 11 bin farklı, 150 milyon toplam adette organizma barındırması gerekirken bu sayı giderek düşüyor. Günümüzde az sayıda ve az çeşitlilikte bakteri bulundurulan topraklarda yetişen mahsulde de kalite azalıyor: Meyve ve sebzedeki antioksidanlar ve fenolik bileşimler hızla düşüyor.
Bozulan toprakta, tükettiğimiz sebze ve meyvelerdeki mikro besinler olarak adlandırdığımız vitamin ve mineral oranları bir hayli az. Son 50 yılda topraktaki mineral oranları yüzde 40 azaldı. Endüstriyel tarım yani pestisit, hormon ve birçok farklı kimyasal kullanımıyla üretilen mahsullerde, E vitamini ve beta karoten gibi çok önemli vitaminler geleneksel tarım yöntemiyle üretilen mahsullere göre çok daha düşük oranlarda. Birçoğumuz makro besinleri kafaya takmışız: günde kaç gram protein aldık, acaba fazla mı karbonhidrat yedik, bu ürünün yağ oranı nedir vs. Fakat unutuyoruz ki, makro besinler kadar aldığımız mikro besinler de sağlığımız açısından çok önemli. Mikro besinler yani vitaminler ve mineraller vücudumuzda büyümeden, hormon regülasyonuna, sinir sisteminden bağışıklık sistemine kadar aktif bir rol oynarlar. Mineral ve vitamin bakımından zengin mahsuller için bakteri sayısı ve çeşitliliği çok önemlidir ve bu da ancak temiz bir toprakla mümkündür. Plastik ve kimyevi atıkların olmadığı, tarım ilaçlarına ve hormon kullanımına yer verilmediği daha temiz bir doğayla kaliteli gıdalar ve güçlü bir bağırsak sistemiyle sağlığımızı artırabiliriz.
AĞIZ SAĞLIĞINA DİKKAT!
Toprak kalitesi ve dolayısıyla yediklerimiz dışındaki önemli bir başka çevresel faktör de ağız sağlığımızdır. Bağırsağımız dış dünyaya ağızımızla açılıyor. Dolayısıyla oral temizlik, sindirim sistemimizle doğrudan bağlantılıdır. Sindirim sistemindeki bir bozukluk, ağızda başlayan bir problemden kaynaklı olabilir. Ağızda başlayan sağlık, sağlıklı bir bağırsak için en temel başlangıçtır. Diş fırçalamanın önemini hepimiz biliyoruz fakat dişimizi fırçalamak kadar, kullandığımız dış fırçaları ve macunları da çok önemli. Birçok diş fırçası plastik olmasından dolayı BPA adında bir kimyasal barındırıyor. Araştırmalara göre BPA, bağışıklık sistemi ve bakteri mikrobiotasi üzerinde olumsuz etki yaratarak metabolik rahatsızlıklara yol açıyor. Bağırsaktaki çeşitliliğinin azalmasına sebep oluyor ve kötü bakteri olan Helicobacteraceae arttırırken iyi bakteri olan Firmicutes ve Clostridia popülasyonlarını azaltıyor. Plastik diş fırçaları yerine bambudan yapılma, 100% doğa dostu ve BPA içermeyen diş fırçaları tercih edilebilir. Bu diş fırçaları ek olarak da doğada 100% çözünerek dünyamızın da temiz kalmasına yardımcı olarak toprağın kalitesine olumsuz bir etken yaratmıyor.
O zaman, eğer sağlıklı bir vücut istiyorsak önce sağlıklı bir bağırsağımız olmalı. Sağlıklı bir bağırsak için de bağırsağımıza giden ağzımızı temiz tutmalı ve vitamin ve mineraller bakımından zengin doğal gıdalar tüketmeliyiz.
[ad_2]
Kaynak