fbpx
Ekonomi

Bakan Albayrak'tan bankalarla ilgili önemli açıklama

[ad_1]

Albayrak, ABD Ticaret Odası, Turkish Heritage Organization ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği işbirliğiyle New York’ta düzenlenen „Türkiye’nin Finansal Reformları ve Türk Ekonomisi“ adlı konferansta konuştu. Türkiye’nin dünyanın yüzyıllardır en zorlu bölgelerinden birinde en istikrarlı ülke olarak öne çıktığına işaret eden Albayrak, özellikle ekonomi alanında son 16 yılda büyük bir başarı hikayesi yazıldığını vurguladı.

Albayrak, ihracattan altyapı yatırımlarına kadar birçok alanda ciddi gelişme kaydedilen bu dönemde, AK Parti hükümetleri için ekonominin her zaman birinci öncelik olduğunu ifade etti.

“Darbe girişiminin ardından önceliğimiz ulusal güvenlik oldu ”

Buna karşın, Türk hükümetinin önceliği, 15 Temmuz 2016’da yapılan darbe girişiminin ardından ulusal güvenliğe vermek zorunda kaldığını dile getiren Albayrak, bu çerçevede son iki yılda hem terör örgütleri FETÖ ve PKK’ya karşı savaşıldığını, hem de iç tehditlerin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını anlattı.

Bakan Albayrak, yaşanan acılara ve zorluklara rağmen Türk halkının Ak Parti’yi desteklemekten vazgeçmediğini ifade ederek, „24 Haziran’da güçlü bir çoğunlukla büyük bir zafer kazandık.“ dedi.

“Bütçe disiplini ve fiyat istikrarı ekonomi politikalarının ana sütunları”

Zaferle çıkılan seçim sonrasında hayata geçen yeni hükümet yapısı kapsamında bakanlık sayısının 16’ya indirilmesinin hem bütçe disiplini, hem de kalkınma açısından stratejik olarak önem taşıdığını dile getiren Albayrak, yeni dönemde bütçe disiplini ve fiyat istikrarının, ekonomi politikalarının ana sütunlarını oluşturmaya devam edeceğini de vurguladı.

Bütçe açığını yüzde 2’nin altına çekmeyi hedeflediklerini bildiren Albayrak, bu yıl bütçe açığı GSYH oranını yüzde 1,8-1,9 civarına gerilemesini beklediklerini kaydetti. Albayrak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın bağımsızlığına yönelik spekülasyonların da son dönemde atılan güçlü para politikası adımlarıyla sona erdiğine işaret etti.

„Türkiye makroekonomik göstergeler noktasında çok rahat”

Bakan Albayrak, konuşmasında geçen hafta açıklanan Yeni Ekonomik Program (YEP) hakkında değerlendirmelerde de bulundu.

Türkiye’de ilk kez ekonomik bir programa finans sektöründen akademisyenlere kadar tüm tarafların katkı sağladığını kaydeden Albayrak, bu sayede çok stratejik, güvenilir, rasyonel ve güçlü bir program oluşturulduğunun altını çizdi.

Albayrak, Türkiye ekonomisinde YEP programıyla hedeflenen dönüşümünün aslında temmuz ayı itibariyle başladığına işaret ederken, son verilerin bunu desteklediğini dile getirdi. Türkiye’nin makroekonomik göstergeler noktasında çok rahat olduğunu vurgulayan Albayrak sözlerini şöyle sürdürdü:

„Geçen yılın temmuz ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 58,7 iken, bu oran Temmuz 2018’de yüzde 70,1’e yükseldi. Ağustos rakamları daha da iyi geldi. Ağustos 2017’de yüzde 69,1 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın ağustos ayında yüzde 83,3’e çıktı.

Kamu, hanehalkı, bankaların ve özel sektörün borçlarına baktığımızda Türkiye’nin gayet parlak bir performansa sahip olduğunu görüyoruz. Türkiye’de kamu borcunun Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) oranı yüzde 28. Yükselen ve gelişmekte olan ülkelerin ortalaması yüzde 40’larda. Küresel ortalama ise yüzde 70 civarında. Bu demek oluyor ki Türkiye kamu borcu alanında gayet iyi durumda. Hanehalkı borçlanmasının GSYH’ya oranı, Türkiye’de yüzde 16. Yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde bu oran yüzde 39 ve küresel ortalama yüzde 60. Türkiye bu alanda da iyi.“
Albayrak, ayrıca Türk halkının daha önce yaşanan krizlerden alınan dersler sayesinde Türk lirası üzerinden borçlandığını ve bu nedenle bu borçların döviz kurundan etkilenmediğinin altını çizdi.

Bankacılık sektörüne ilişkin borçların GSYH’ya oranının yüzde 26 olduğu bilgisini veren Albayrak, Türkiye’nin bu alanda da diğer yükselen piyasa ekonomilerinden ve dünya ortalamasından daha iyi bir performans gösterdiğini aktardı.

Albayrak, Türk özel sektörünün borçlarının GSYH’nın yüzde 65’ine tekabül ettiğini ve bunun diğer yükselen ve gelişen ülkelerde yüzde 94’e ulaştığını kaydederken, „Herşeyi hesaba kattığımızda, Türkiye kamu, hanehalkı ya da özel sektör borçları noktasında spesifik hiçbir sorunla karşı karşıya değildir” dedi.

Bununla birlikte, Türkiye’nin ekonomik kırılganlıklar konusunda proaktif bir yaklaşım takınacağını belirten Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, bankacılık sektöründe son dönemde yaşanan gelişmeler nedeniyle bir ihtiyaç oluşması durumunda Türk hükümetinin gereken desteği vermeye hazır olduğunu bildirdi.

[ad_2]

Devamini oku >>

Cok okunan

To Top