fbpx
Yasam

Sicilya’nın tarih kokan sokaklarında lezzet turu

[ad_1]

Sicilya’da olmak heyecan verici. Tarihi şehirler, birbirinden lezzetli yemekler, heybetiyle büyüleyen Etna, nefis mavisi ve lezzetli balıklarıyla Akdeniz, ucu bucağı olmayan meyve bahçeleri… Sicilya’nın bir insanı heyecanlı kılması için çok şey var. Ford Coppola’nın tüm zamanların en iyisi kabul edilen ‚Baba‘ filminin bu topraklarda geçiyor olması bile, insanın heyecandan başını döndürmesi için yeterli. (Yazı: Saliha Kuşcan)

  • 1

    KENDİNE ÖZGÜ BİR AKDENİZLİ: SİCİLYA

    Sicilya Akdeniz’in en eski, en tarihi adası. Kültürel farklılıkları ve insanı büyüleyen zenginlikleriyle kendine özgü bir Akdenizli. Etna’nın, lezzetin ve korumaya alınan her biri birbirinden muhteşem kasabaların adası. Sicilya’da insan hiç durmadan gezmek, görmek ve tatmak istiyor. Çünkü geçtiğimiz sokaklar, yollar boyunca karşımıza kışkırtıcı kokular, birbirinden ihtişamlı yapılar, bağlar ve bahçeler bu duyguyu körüklüyor. Burası hem deniz, hem tarih, hem de lezzet kokuyor. Bu kokuların ise, geçmişe dayanan derin nedenleri var. 


  • Akdaniz’in en büyük ve en kalabalık nüfüsuna sahip adasında bugüne kadar Normanlar, Yunanlılar, Bizanslılar ve Araplar gibi önemli pek çok medeniyet var olmuş. Geçmişin bu izleri adanın hem tarihi şehirlerinde, hem de mutfağında bugün de yaşıyor. 

  • 3

    KATANYA VE LEZZET DOLU PAZARLARI

    KATANYA VE LEZZET DOLU PAZARLARI

    Bizim rotamızda Siracusa yakınlarındaki „Barok rüya ; Altın Şehir“ Noto var. Ama öncesinde Katanya’da bir kaç saat geçiriyoruz. Katanya, Palermo’dan sonra adanın en büyük ikinci kenti. Katanya 2 bin 500 yıllık geçmişi, pırıl pırıl sahilleri, Etna Dağı’nın bereketlendirdiği toprakları ve manzaralarıyla dünya güzelliklerinden payını almış bir Sicilya şehri. Kentin hemen her yeri tarihi yapılarla dolu. Ancak en ilginç yeri ise ; Alpnza di Benedetto meydanının yanında kurulan İtalya’nın en büyüğü olan balık pazarı.


  • Sabahın erken saatlerinde kurulan pazarın tezgahları rengarenk deniz canlılarıyla dolu. Köpekbalığından karidese, sinaritten yerel balıklara kadar her türde deniz canlısına rastlamanın mümkün olduğu pazarda tezgahlar kadar satıcılar da renkli. Pazardaki keskin balık kokusu insanın iştahını açmak için bire bir. 

     


  • Balık pazarının hemen yanında sebze ve meyve satılan bir başka pazar daha var. Etna’nın bereketli lav külleriyle beslenen tarlalarda yetişen meyve ve sebzenin satıldığı bu pazar, doğanın cömertliğini bize bir kez daha hatırlatıyor. Her şey taze olduğu ve nefis koktuğu bu pazarda sadece meyve sebze satılmıyor. Peynir ve şarküteri ürünleri de pazarı renklendiriyor. Pazarda gördüğümüz tattığımız, dokunduğumuz her şey, gezi boyunca tadacağımız yemeklerin ne kadar lezzetli olacağının habercisi gibi.

     

  • 6

    BAŞ DÖNDÜREN SEBZE MEYVE BAHÇELERİ

    BAŞ DÖNDÜREN SEBZE MEYVE BAHÇELERİ

    Katanya’dan Siracusa’ya doğru yol boyunca fıstık ağaçları, soğan tarlaları, limon ve zeytin bahçeleri bize eşlik ediyor. Bu yol, adanın verimli topraklarının bir nevi sunumu gibi. Göz alabildiğince yeşil tonlarının dalgalandığı bahçeler baş döndürücü. Hiç bitmeyen ve her biri birbirinden bakımlı bahçeler birer sanat eseri gibi. İster istemez baharda buralarda ne tür kokularla karşılacağımız aklımızı kurcalıyor. Önce badem çiçekleri aklımıza düşüyor, sonra limon, mandalina ve portakal çiçeklerinin kokuları. 


  • Ana yoldan saptığımız her yol, her patikta uçsuz bucaksız bahçelere, yabani rezene ve kapari tarlalarına açılıyor. Ve tabi devasa kaktüs öbekleri ile karşılaşıyoruz. 


  • ALTIN ŞEHİR: NOTO

    Siracusa’yı geçip denizden çok az içeriye yol aldıkça zeytinliklerin gümüşi parlamaları, badem ve limon bahçelerinin yeşillerinin birbirine karıştığı müthiş bir vadinin üstünde tüm ihtişamıyla Noto karşılıyor bizleri. Barok rüya ; Altın Şehir“ Noto’dayız. Unesco’nun koruma listesinde bulunan Noto, bir açık hava müzesi gibi. Barok mimarinin en ihtişamlı örneklerine sahip Noto’daki tüm o ihtişamlı binalar yöreye özgü sarı bir taş ile inşa edilmiş. Günbatımında şehir ‚altın’dan inşa edilmiş gibi masalsı bir görünüme bürünüyor.


  • Kehribar renkli Noto’ya ünlü Victororio Emenvele caddesinden giriş yapıyoruz. Her bir bina kendi başına sanat eseri gibi. 1693’te büyük bir depremle yerle bir olan şehir barok stilinin tüm zarafetiyle yeniden inşa edilmiş. Noto’da çok sayıda barok yapı bir arada, uyum içinde. Nereye bakarsak bakalım karşımıza mimarisi göz kamaştırıcı barok yapılar çıkıyor. Burada insanı rahatsız eden tek yapı yok. Bu nedenle şehrin güzelliğinin keyfine vararak yavaş yavaş geziyoruz.


  • Victororio Emenvele caddesi baş döndürücü mimarisi kadar birbirinden güzel ürünlerin satıldığı dükkanlarıyla da ünlü. Caddeyi açık hava galerisi haline getiren Dantel, el işleri, seramik gibi ürünlerin satıldığı bu dükkanlardaki her ürün yerlileri tarafından Ada’da üretiliyor. 


  • YASEMİN KOKULU NOTO

    Akşam saatleri yaklaştıkca, mis gibi yasemin kokan Noto sokaklarında hareket artıyor. Kafeler, publar, restoranlar dolmaya başlıyor. Ada genelinde sokaklara hakim olan mis gibi yasemin kokuları ise yerini yemek kokularına bırakıyor.

    Victorio Emenvele caddesinin tam ortasında kentin en göz alıcı göz alıcı yapılarından biri olan San Nicola Katedrali ve karşısındaki Dcozio Sarayı’ının arasındaki meydan Noto halkının buluşma noktası. Akşam saatlerinden itibaren meydanı dolduranlar merdivenlerde oturup sohbet ediyor, gelen geçeni seyrediyorlar. Bu Noto’nun olmazsa olmazı.

  • 12

    MUTFAKTA BAŞROL YEREL ÜRÜNLERİN

    MUTFAKTA BAŞROL YEREL ÜRÜNLERİN

    Tüm İtalya’da olduğu gibi burada da yemek çok önemli. Bunu her an anlamak mümkün. Noto’da da Sicilya mutfağının en güzel örneklerini görmek mümkün. Tüm mutfaklarda yerellik, yalınlık ve olağanüstü bir lezzet hakim. Bu mutfağın olağanüstü lezzetinin pek çok nedeni var. Ancak başrolde hiç şüphesiz tüm malzemelerin sadece yaşadıkları topraklardan ya da denizden elde etmeleri. Tüm restoranlarda daima kaliteli, taze ve yerel malzeme kullanılıyor.


  • Sicilya sokak lezzetleri açısından çok zengin bir ada. Sicilya’nın en tipik sokak lezzeti ise arancini. Arancini bizdeki içli köfte benzeri bir yiyecek. Haşlanmış pirinç safranla karıştırılıp içi, isteğe bağlı tavuk, balık, peynir, kıyma ve bezelyeyle doldurularak kızartılan pilav toplarından oluşuyor. Bu kızarmış lezzet bombası yüksek kalori içerse de çok lezzetli ve doyurucu. 


  • Sokak lezzetlerinin en can alıcılarından biri de kağıt külahlarda servis edilen karışık deniz ürünlerinin kızartması. İçinde yöresel balıklar karides, sübye, kalamar barındıran bu külahlarla kentin her yerinde karşılaşmak mümkün. Külahlarda balık kadar kızarmış sebze de görmek mümkün. Kabak, havuç, patlıcan ve biberler ince şeritler halinde kesilerek paneli sosa bulanarak kızartılıp servis ediliyor. Nohut harcının kızartmasıyla hazırlanan panelle de karşı koyamayacağınız lezzetlerden.


  • Sicilya bölgesinin en özel atıştırmalıklarından biri de sfincione. Ev pizzası olarak isimlendirebileceğimiz sfincione, mozarella domates sosu ve ancuezle tadlandırılıyor ve küçük fırınlar ve atıştırmamalık satan dükkanlarda bulunuyor 

  • 16

    KÖZLENMİŞ BİBER, KURUVASAN VE KAHVE

    KÖZLENMİŞ BİBER, KURUVASAN VE KAHVE

    Güne erken başlayıp kendinizi sokaklara atarsanız, bahçelerden gelen yasemin kokuları ile fırınlardan gelen iştah açıcı kokular arasında kalacaksınız. Fırınlarda çeşit çeşit kruvasanlar, börekler, kekler karşı koyulamaz kokular salıyor. Noto’da sabah kahvaltılarının vazgeçilmezlerinden biri de biberler. Bir çok kişi kapısının önündeki mangalda acı kırmızı etli biberleri közlüyor. Fırından gelen pişmiş hamur kokusu köz kokusuyla karışınca yeme güdünüzü tetikliyor. Riccotolu, badem kremalı kruvasanlar sabah kahvesinin yanına şahane eşlik ediyor. Hele bu kahveyi 1893’ten beri hizmet veren Caffe Sicillia’da içmek zaman içinde yolculuk efekti yaratıyor.


  • Bruschettalar, mortadellalar, sucuk ve salamlar günün her öğününde tercihimiz. Üstelik bu şarküteri ürünleri akşam yemeği öncesinde çok da iyi bir başlangıç.

     Silciya’da her yerde olduğu gibi Noto’luların da zeytin, bizdekine benzeyen kaşkaval, sarı kabuklu içi yumuşak bir peynir olan caciotta, koyun sütünden yapılan ve en az 8 ay eskitilmiş bir peynir olan maiorchino, bir tür lor olan ricotta başlangıç tabaklarında mutlaka yer alıyor.

  • 18

    NOTO MUTFAĞININ ZİRVESİ: TANNUR

    NOTO MUTFAĞININ ZİRVESİ: TANNUR

    Sofrada doğanın lezzeti size hep eşlik ediyor. Seçeceğiniz her restoran, her şarküteriden mutlu ayrılıyorsunuz. Geleneksel Sicilya yemekleri yapan Tannur bunun en güzel örneklerinden. Kızarmış patlıcan, lezzetli domates küpleri, fesleğen ve parmesanla hazırlanan Melanzane Alla Parmigiana , adanın balıkları ile hazırlanmış karışık balık tabağı ve badem kreması ve ricottayla hazırlanan canolli bizi fazlasıyla mutlu etti.


  • Sicilya diyence ilk akmla gelenlerden biri de tabiki makarna. Sicilya’nın en ünlü makarnası ise “pasta alla norma”. Patlıcan ağırlıklı sebzelerden oluşan pasta alla norma, bölgedeki hemen her restoranda kolayca bulunabilir.

     

    Tatlı sevenler için de Sicilya doğru adres. Canolli Sicilya’nın dünyaya tanıttığı bir lezzet. Bir çeşit hamur tatlısı olan cannoliye tadını veren ise badem kremasıyla karıştırılmış ricotta peyniri.

  • 20

    DOĞAYA SAYGILI MUTFAK

    DOĞAYA SAYGILI MUTFAK

    Sicilyalılar doğanın cömertliğinin farkında. Buna karşın onlar da, doğanın cömertliğine o denli saygılı. Bu mutfakta hiç bir malzeme israf edilmiyor. Bizim bal kabağına benzer adaya has cucuzza denilen kabağın yapraklarının uçundaki yeşil filizlerinden içine bir parça erişte konularak hazırlanan „tenerumi“çorbası buna en güzel örneklerden biri. 

  • 21

    LİKÖR DİYARI SİCİLYA

    LİKÖR DİYARI SİCİLYA

    Adadanın bağlarından yapılan şaraplar kadar meyvelerinden yapılan likörler de çok ünlü. En bilinen likör limoncello olsada kavun ve çağla likörleri de ilginç örneklerden.

    Sicilya’nın doğal zenginlikleri yaşamın her alanına yansımış. Her biri yerli sanatçıların atölyelerinden çıkan seramiklerde limon, kaktüs, zeytin, deniz motiflerini görmek mümkün. Dükkan tabelaları dahi dükkanın içeriğine göre seramik ya da kumaştan yapılmış olabiliyor.


  • Noto’nun tarihi ,sanatı doğası kadar misafirperver insanları da etkileyici. Adalılar komşuluğu, bir arada zaman geçirmeyi çok seviyor. Akşamları büyük meydanlar kadar küçük mütevazı meydanlarda kalabalık. Noto’da yemek sonrası, kahve ya da şarabın eşlik ettiği hiç bitmeyecekmiş gibi devam eden uzun sohbetler çok sık yaşanıyor.

     


  • Gezi yazarı Antonia Ouirke’nin yazdığı gibi“ Sicilya’nın ilham verici sırrı: Ruhunu muhafaza eden, kalabalıkları ustaca saklamış barok kasabaları“… Sicilya doğasıyla, sanatı, yalın ama olağanüstü lezzeti mutfağıyla „bella -figura“ dedikleri kendiliğinden ortaya çıkan bir güzellik.

[ad_2]

Devamini oku >>

Cok okunan

To Top