[ad_1]
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Yeni Ekonomi Programı ve ekonomi gündemini değerlendirdiği açıklamalardan satır başları:
* (Enflasyonla mücadele konusu)
Açıkladığımız YEP’te Türkiye’nin yapısal sorunları olan enflasyon ve cari açık konusu bizim için önemli konuların başında geliyordu. Toplumun herkesimi ile ayrı ayrı görüştüğümüz, toplumsal enflasyonla mücadele stratejisi uygulayacağız. Küresel sorunların olduğu günümüzde enflasyonu gündemimizden artık çıkarmak istiyoruz. Gerek mali gerek parasal politikarlar 2019 yılı itibarıyla enflasyonda düşüş göreceğimiz bir çerçeve karşımıza çıkacak.
* (Sorunlu krediler konusu)
Piyasada farklı kesimde farklı konularda konuşulan bir husus. Bizim gerçeğe göre hareket etmemiz gerekiyor. Bütün resme baktığımızda dalagalanma ve spekülatif süre. bilançolarda tahribata sebep oldu. Buna bağlı olarak bankacılık sektörünü bu durumun etkisi oldu, oluyor, olabilir. Dolayısıyla bugün karşı karıoaya kalabileceğimiz sorunlarla mücadele edebilmek için detaylı bir tespit çalışması başlayacak. Sonrasında atılması gereken adımları ve gerekliliklerini yerine getireceğimizi ifade ettik.
* Sağda solda ne söylendiğinde öte resmi doğru okumak lazımki doğru aksiyonları uygulayalım. Ekonomi ile ilgili yapılan tespitlere hep aynı cevabı veriyorum. Türkiye’nin kamu stoğu anlamında çok güçlü bir performans var. Hane halkımızın borçluluk düzeyi yüzde 16, gelişmekte olan ülkeler yüzde 39’larda… Dünya ortalaması ise yüzde 60’larda… Türkiye bu alanda çok çok iyi konumda. Üçüncü ayak olan bankacılık ve reel sektör..Bütün bu çerçevede müdahale edeceğimiz konularda gidişarı çok iyi takip etmemiz lazım.. Kamu, özel, bankacılık ve hane halkını bir pakete koyduğumuzda bu oran yüzde 130, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 211, dünya oratalaması yüzde 300’lerde…
*(Özel sektör subvansiyonu)
Özel sektörün 220 milyar dolar borcu var… Bunun ne kadarı kısa, ne kadarı uzun vadede olduğuna bakmak lazım. Kısa vadede +4 milyar dolarda… Bankacılıkta aynı şekilde… Esas konumuz likidite ve ihtiyaç. Kamu tarafında bir sıkıntı yok. Kamu bankalarında da sıkıntı yok. Yıl sonuna kadar finansman açısından bir sorunları yok. Özel bankacılıkta da sendikasyonlar kalan tutar 7-8 milyar dolarlarda… O konuda da güzel haberler var. Yeni atılan tüm adımlarla birlikte bu sürecin Türkiye ekonomisi açısından sağlam bir şekilde devam edeceği yönünde…
* Hep bir sözüm var… Suya atlıyoruz ama derinliğini biliyor olmamız gerekiyor. İşte bu bizi ekonomik olarak güçlendirecek, kırılganlıkların belirlendiği, toplumsal güven altyapısının daha da perçinlendiği bir sürece gidiyoruz.
* Sıkı para politikasının hayata geçecek olması 2019 yılında daha etkin mali yönetim sunacağımızın bir göstergesi… Bir ofis kurduk sürece başlıyoruz. Kamuda ilk defa çok profesyonel bir süreci başlatıyoruz. Birçok alanda sonuç alacak bir ofisten bahsediyoruz.
* 2019 bütçesi, takip eden yıllarda Türkiye’deki kamu maliye bilançosunda daha başarılı bir yönetimi de beraberinde getirecek.
* Ağustosa ayında BDDK tavsiye niteliğinde bir tebliğ yayınladı. BDDK’nin aldığı tevsiye kararıyla alakalı prensipleri çizen, o prensipler içerisinde kur kaynaklı, yapılandırmada kaynaklanan fahiş fiyatlar kaynaklı tahsip edici etkileri minimuma indirecek yeni bir süreci başlattı. Farklı sektörlerin paydaşları ile tek tek görüştük. Bu süreçte en önemli noktalardan bir tanesi, reel sektörlerin de bu süreci gülü yönetebilmesi açısından önemli bir mutabakat metnidir.
* Piyasayı, bankacılık ve reel sektörü yakından izlemek zorundayız. Karşı karşıya kaldığımız konulara, en güçlü enstrümanlarla, en güçlü refleksle karşılık vermek durumundayız. Serbest piyasa kuralları içerisinde benzer örnekleri de içine katarak süreci yöneteceğiz.
* Büyüme için iki anahtar kelime var. Üretim ve nüfus artışı… İkisi de Türkiye’de var. Dünyada olup da Türkiye’de olmayan ürün parmakla gösterilecek kadar. Hepsi Türkiye’de var.
* Özellikle turizm rakamları çok umut verici… Turizm bakanlığımız konuyla ilgili altı dolu bir çalışma ortaya koydular. 20 milyar dolarlardan 40-50 milyar dolarlık seviyelerden bahsediyoruz.
* Türkiye’nin elinde çok güçlü 5 yıllık siyasi yetkisi olan bir iktidar var. Küresel ve bölgesel olarak çok önemli sınamalardan geçtiğimiz bir dönemdeyiz. İdlib konusunda alınan sonuç insanı açıdan büyük bir zaferdir. Bundan Türkiye’nin dostları ne kadar mutlu oluyorsa, düşmanları da rahatsız oluyordur.
[ad_2]
Devamini oku >>