[ad_1]
Başka Sinema Ayvalık Film Festivali, Kariyo& Ababay Vakfı ana sponsorluğunda 5-10 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. Festivalin direktörü ise 9 yıl boyunca İstanbul Film Festivali’nin, 2016’dan bu yana da Başka Sinema’nın direktörlüğünü yapmış olan Azize Tan. Festival boyunca dünyadan ve Türkiye‚den 40’a yakın film sinemaseverlerle buluşacak, aynı zamanda festival boyunca söyleşiler, paneller, atölyeler ve konserler gerçekleşecek.
Uluslararası festivallerde ödüller kazanmış, bağımsız sinemanın tanınmış yönetmenlerinin imzasını taşıyan filmlerin yanı sıra, festival programında sinema klasikleri ve Türkiye’den son dönem ön plana çıkan yapımlar da yer alacak.
Başka Sinema Ayvalık Film Festivali filmleri ve etkinlikleri 4 farklı mekanda izleyicilerle buluşacak. Bu mekanlar; festival için sinema olarak düzenlenen ve panel ve söyleşilere de ev sahipliği yapacak Ma’adra Binası, Ayvalık’ın tek sinema salonu olan Vural Sineması, Ayvalıklı sanatseverlere pek çok etkinlikte evsahipliği yapan Sanat Fabrikası ve Belediye Amfitiyatrosu. Festival süresince ayrıca her akşam Ayvalık ve Cunda’nın çeşitli mekanlarında açıkhava film gösterimleri yapılacak.
4 Eylül Salı günü gerçekleştirilen basın toplantısında festival direktörü Azize Tan: „Başka Sinema Ayvalık Film Festivali’nin, gösterdiği önemli filmler, yerli ve yabancı konukları ve eğitim programlarıyla uzun vadede bölgede sinema adına bir okul işlevi görmesini umuyoruz. Yaz sinema kampı gibi yıl boyu devam edecek etkinliklerle bir festival yaratmak, Kariyo& Ababay Vakfı’nın vereceği Yılın Yönetmeni Ödülü’yle sinema sektörüne destek olmak ve Ayvalık’ı bir merkez haline getirmek başlıca hedeflerimiz.“
Festivalin ana sponsoru Kariyo&Ababay Vakfı adına bir konuşma yapan Sami Kariyo da şunları söyledi: „Kültür-sanata ve başta sinemaya desteğe her zamankinden çok ihtiyaç var. Bağımsız filmler çekilmesine, bu filmlerin gösterim için salonlar bulmasına, ulusal ve uluslararası festivallere katılmasına ve ödüllerle yüzümüzü güldürmesine gerçekten çok ihtiyacımız var.
Vakfımız, Başka Sinema Ayvalık Film Festivali’nde verilmek üzere; sinema alanında yaratıcılığı, öncü ve örnek olmayı, ilham vericiliği, ulusal ve uluslararası sanatsal başarıyı teşvik amacıyla bir ödül oluşturdu.
Kariyo& Ababay Vakfı Yılın Yönetmeni Ödülü’nü bu yıl ilk kez vereceğiz. Dileğimiz, bu ödülü bir geleneğe dönüştürmek.“ Festivalin danışmanlığını Fatih Özgüven üstleniyor.
Film Festivali’nin afişi Tulya Madra danışmanlığında Sahir Erdinç tarafından tasarlandı ve Emel Işıtan görsel tasarımları gerçekleştirdi.
Festival biletleri Biletiva üzerinden 10 TL olarak satışa sunulacak. Haftaiçi gündüz seansları 65 yaş üstü izleyiciler ve öğrenciler için 5 TL olacak.
Yarışma yok, ödül var!
Kültür ve Sanat alanında gerçekleştirdiği faaliyetlerle toplumumuzun gelişimine katkıda bulunmayı amaçlayan Kariyo& Ababay (KAV); sinema alanında yaratıcılığı, öncü ve örnek olmayı, ilham vericiliği , üretkenliği ve ulusal ve uluslararası sanatsal başarıyı teşvik amacıyla „YILIN YÖNETMENİ ÖDÜLÜ“nü oluşturmuştur. İlk kez bu yıl KAV’ın belirlediği danışma kurulu tarafından seçilecek yılın yönetmenine vakıf tarafından 100.000 TL para ödülü verilecektir. Seçilen yönetmene ödülü, 5 Ekim akşamı Ayvalık Amfitiyatro’da yapılacak Başka Sinema Ayvalık Film Festivali açılış töreninde takdim edilecektir. Ödülle ilgili yönetmelik yakında festivalin sitesinde ilan edilecektir.
Festivalin programı
Festivalin Türkiye Filmleri bölümünde; dünyanın önde gelen festivallerinde prömiyerini yapmış, yepyeni yapımlar yer alıyor.
Bu yapımlardan ilki, dünya prömiyerini geçtiğimiz günlerde gerçekleşen 71. Locarno Film Festivali’nde yapan ve Altın Leopar için yarışan, festivalden FIPRESCI Ödülü ve Ekümenik Ödül ile dönen Sibel. Yönetmenliğini Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti’nin yaptığı, başrollerinde Damla Sönmez, Erkan Kolçak Köstendil, Elit İşcan ve Emin Gürsoy’un yer aldığı Giresun’un bir dağ köyünde geçen film; insanlarla sadece ıslıklarla anlaşan, bu nedenle ötekileştirilen, asi ruhlu, dilsiz bir kadının hikâyesini anlatıyor.
Dünya prömiyerini birkaç gün önce 75. Venedik Film Festivali’nin Ufuklar bölümünde yapan Mahmut Fazıl Coşkun’un yeni filmi Anons, 1963 yılının Mayıs ayında, bir darbe girişiminin İstanbul ayağında İstanbul Radyosu’nu ele geçirip bildiri okumak isteyen dört askerin traji-komik hikâyesini anlatıyor.
Gürcan Keltek’in 71. Locarno Film Festivali’nde prömiyerini yapan deneysel belgeseli Gulyabani de festival programında. Filmde, Zeynep Kumral’ın seslendirdiği Fethiye Sessiz, nam-ı diğer Gulyabani, anılarını deşip çocukluğundan itibaren içine sürüklendiği girdabı anlatıyor.
68. Berlin Film Festivali Generation bölümünde dünya prömiyerini yapan Banu Sıvacı yönetmenliğindeki Güvercin’in başrollerinde Kemal Burak Alper, Ruhi Sarı ve Demet Genç yer alıyor. Adana’nın kenar mahallerinden birinde geçen film, beslediği kuşlarıyla kendine farklı bir dünya kuran Yusuf’un çalışma hayatı ve mahallesinin gerçekleriyle yüzleşmesini konu alıyor.
Başka Sinema Ayvalık Film Festivali dünya festivallerinin dikkat çeken, merakla beklenen ve eleştirmenlerin ilgisiyle karşılanan yapımlarını Ayvalık’a getiriyor. Bu bölümde 20’ye yakın yeni yapım gösterilecek.
Shoplifters
Bu yıl Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’nin sahibi olan Hirokazu Koreeda imzalı Shoplifters küçük çaplı dolandırıcılıklar yaparak geçinen bir ailenin, evlerine sokakta buldukları bir kız çocuğunu almalarının ardından yaşadıkları sarsıntıları konu alıyor.
The Favourite
Dogtooth, The Lobster ve The Killing of a Sacred Deer filmleriyle bağımsız sinemada kendine sağlam bir yer edinen Yorgos Lanthimos yeni filmi The Favourite ile 18. yy İngiltere’sinde Kraliçe Anne döneminde yaşanan olayları konu alıyor. 75. Venedik film festivalinde prömiyerini yapan filmin başrollerinde Olivia Colman, Rachel Weisz ve Emma Stone yer alıyor.
Burning
Dünya prömiyerini yaptığı 71. Cannes Film Festivali’nde eleştirmen ve izleyicilerden tam not alan ve FIPRESCI Ödülüne layık görülen Burning, kült yazar Haruki Murakami’nin öyküsünden uyarlama. Lee Chang-dong’un uzun bir aradan sonra çektiği film; gerilim dozu yüksek, saplantılı bir aşk üçgenini konu alıyor.
Le Livre D’image
Kariyeri boyunca yeni şeyler denemekten vazgeçmeyen Jean Luc Godard, 85 dakikalık son filmi Le livre d’image ile farklı bir sinema diliyle bir elin 5 parmağı gibi 5 bölümden oluşan bir hikâye anlatıyor. Film, prömiyerini yaptığı 71. Cannes Film Festivali’nden ilk kez verilen Özel Altın Palmiye ile ödüllendirildi.
En Guerre
71. Cannes Film Festivali’nin dikkat çeken yapımlarından Stephan Brizé yönetmenliğindeki En Guerre’nin başrolünde 3 yıl önce yine Brizé yönetmenliğindeki Pazar Kanunu ile Cannes’dan en iyi erkek oyuncu ödülünü alan Vincent Lindon var. En Guerre, 2 yıl önce ücretlerinden kesintiyi kabul edip şirketi kâra geçiren işçilerin iş yerinin kapatılma kararına karşı sendika lideri Eric Laurent öncülüğünde greve gitmeleriyle başlayan kapitalizm savaşını konu alıyor.
The Man Who Killed Don Quıxote
Terry Gilliam’ın ilk kez yaklaşık 20 yıl önce yapmaya karar verdiği ve yıllar içerisinde çıkan sorunlardan ötürü ancak bitirebildiği The Man Who Killed Don Quixote prömiyerini 71. Cannes Film Festivali’nde yaptı. Filmin başrollerini Jonathan Pryce ve Adam Driver paylaşıyor. Gençliğinde idealist bir sinema öğrencisi olan ama artık kibirli bir reklamcıya dönüşen Toby’nin çocukluğunu geçirdiği ve öğrencilik yıllarında bir Don Quixote uyarlaması çektiği La Mancha’ya geri dönüşünü konu alıyor.
Whitney
Oscar’lı yönetmen Kevin Macdonald’ın yeni belgeseli Whitney, erken yaşta ani bir şekilde ölen Whitney Houston’ın hayatını konu alıyor. Belgeselde Houston’ın daha önce hiç görülmemiş kilise korosu görüntüleri, özel kayıtları ve bilinmeyen performansları yer alıyor.
Transit
Anna Seghers’in 1942 yılında yazdığı aynı adlı romanından uyarlanan Christian Petzold’un imzalı Transit, prömiyerini yaptığı 68. Berlin Film Festivali’nde En İyi Film ödülüne adaydı. Franz Rogowski ve Paula Beer’in başrollerini paylaştığı film, işgal birliklerinin şehre yaklaşmasıyla Marsilya üzerinden Meksika’ya kaçmayı planlayan Georg’un süprizlerle dolu yolculuğunu konu alıyor. Filmi ilginç kılan aynı anda hem belli bir tarihi dönemi, hem de bugünü anlatması.
Museo
Prömiyerini yaptığı 68. Berlin Film Festivali’nde En İyi Senaryo Ödülü’ne layık görülen Alonso Ruizpalacios yönetmenliğindeki Museo gerçek bir hikâyeden uyarlama. 1985 yılında Juan Nuñez ve Benjamín Wilson isimli iki kişinin Meksika tarihinin en büyük soygunu olan Ulusal Antropoloji Müzesi’ni soymasını ve bunları ellerinden çıkarma çabalarını anlatan filmin oyuncu kadrosunda büyük övgü alan Gael Garcia Bernal’in yanı sıra Simon Russell Beale ve Lynn Gilmartin yer alıyor.
Leto
Bu yılki Cannes Film Festivali’nde yarışan Leto, filmin çekimleri sırasında yolsuzluk iddiasıyla tutuklanan ve ev hapsine mahkum edilen, bu nedenle festivale katılamayan Rus sinema ve tiyatro dünyasının önemli isimlerinden Kirill Serebrennikov imzası taşıyor. Film,80’ler başı Leningrad’ındaki underground punk müzik çevresindeki bir aşk üçgenini ve baskılara rağmen var olma hikâyesini anlatıyor.
Cold War
Bu yılki Cannes Film Festivali’nde En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanan Pawel Pawlikowski imzalı Cold War birbirinden çok farklı iki insanın 1950’lerdeki Soğuk Savaş’ın gölgesinde yaşadıkları, tutkulu olduğu kadar imkansız aşkı konu alıyor. Filmin oyuncu kadrosunda Pawlikowski’nin 2013 yılında Yabancı Dilde En İyi Film dalında Oscar kazandığı filmi Ida’da da birlikte çalıştığı Agata Kulesza’nın yanı sıra Tomasz Kot ve Joanna Kulig yer alıyor.
[ad_2]
Devamini oku >>