[ad_1]
Türk vatandaşlarının yurtdışında bulunan para, altın, hisse senedi, tahvil gibi varlıklarının Türkiye’ye getirmelerine olanak sağlayan Varlık Barışı düzenlemesine eklenen maddeler mirasçıları da sevindirecek.
Öncelikle şunu hatırlayalım Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ( BDDK) eski başkanlarının bir çoğunun kamuoyuna deklare ettiği gibi başta İsviçre olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde Türk zenginlerin para, altın ve benzeri varlıkları bulunuyor. Bu rakam yetkili ağızlarca 60 milyar dolar olarak açıklanmıştı ama miktarın daha da çok olduğunu dile getirenler oldu.
31 Ekim’de sona erecek olan Varlık Barışı’nın amacı da bu varlıkların ülkeye getirilmesi. Yasanın yurtdışındaki şirketlerin kar payları, hisse senedinin satışından elde edilen kazanç ve eğer bankadan faiz geliri elde ediliyorsa bu kazancı da beyan dışı tutacağını hatırlatmış olalım. Bu paraların bir kısmı da ebediyete intikal etmiş Türk zenginlerinin mirasları.
Uygulamada bu miras Türkiye’ye getirildiğinde mevcut yasadan yararlanamayacağı yönünde bir endişe oluşmuş durumda. Çünkü yurtdışındaki bankada farklı isimde olan para ülkeye geldiğinde mirasçılar adına dağıtılacağı için sorun yaşanacağından korkuluyor. İşte bugün Resmi Gazete ‚de yayımlanan yeni düzenleme bu soruna çare oluyor.
İNCELEME OLMAYACAK
Yeni düzenleme ne diyor: “Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak hesaba ilgili varlığın transferi işlemlerinde, bildirimde bulunan hesap sahibi ile yurtdışından varlığı transfer edenin farklı kişiler olmasının söz konusu hükümden faydalanılması açısından herhangi bir önemi bulunmamaktadır.”
Yasanın temel amacının yurtdışındaki varlıkların Türkiye’ye getirilen bölümünün vergi incelemesinden muaf tutulması olduğunun altını çizelim. İşte mirasçıların beklediği cümle de tam olarak bu. Artık yurtdışında mirası kalan Türk zenginlerinin bu mirası getirildiğinde mirasçılar herhangi bir incelemeye maruz kalmayacak. Kaldıklarında yasanın affedici özelliğinden yararlanacak, miras kadar miktar devre dışı kalacak.
MUTEMET TUTANLAR DA YARARLANACAK
Tebliğin ikinci bölümü ise yurtdışındaki parasını kişisel hesabında tutan ancak parayı şirketi adına getirip, getirdiği bu tutar kadar bölümünün de inceleme dışı kalmasını isteyen işadamlarının dertlerine derman olacak. Yeni düzenlemenin bu konudaki cümleleri ise aynen şöyle:
-
Gerçek kişilere ait olduğu halde bu kişilerin ortağı veya kanuni temsilcisi oldukları yurtdışındaki şirketlerce tasarruf edilen varlıkların da ilgili gerçek kişiler adına bildirim veya beyana konu edilmesi halinde bu fıkra hükmünden yararlanılabilmesi mümkündür. Ancak, bildirim veya beyan dışındaki nedenlerle yapılacak inceleme esnasında söz konusu varlıkların şirket veya şirket ortaklarına ya da gerçek kişilere ait olduğunun ispat edilmesi gerekmektedir.
Önemli bir düzenleme de parasını çeşitli nedenlerle kendi adına tutmayan güvendiği bir kişi adına (mutemet) yurtdışındaki bankalara yatıranlara çözüm sağlıyor. Özellikle İsviçre’deki hesapların bu tip güvenilir kişiler adına açılması örneklerinin olduğu ifade ediliyor. İşte bu paralar da artık yurda geldiğinde incelemeye tabi olmayacak.
Düzenlemenin bu konudaki cümlesi ise şu:“Şirket veya şirket ortaklarına ait olduğu halde şirketin kanuni temsilcileri, ortakları veya vekilleri dışındaki kişilerce tasarruf edilen varlıklar, 7143 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin on üçüncü fıkrası hükümleri çerçevesinde şirket adına bildirim veya beyana konu edilerek bu fıkra hükmünden yararlanılabilecektir.“
[ad_2]
Devamini oku >>