[ad_1]
Gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren DAP Yapı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, Türkiye’nin önünde cumhuriyet tarihinin en büyük fırsatlarından birinin bulunduğunu söyledi.
Yılmaz, „Bizim toprak altında petrolümüz yok ama iyi değerlendirildiğinde onun kadar değerli bir gayrimenkul sektörümüz var. Eğer kritik bazı adımları atabilirsek, Türkiye ekonomisi adına altın bir dönem önümüzde duruyor“ ifadelerini kullandı.
YABANCILARA 11 AYDA 14 BİN KONUT
Geçtiğimiz salı günü TÜİK yabancıya satış istatistiklerini açıklamıştı. Verilere göre temmuz ayı itibarıyla yabancılara satılan konut adedi yüzde 65’lik artışla 2 bin 858 oldu. Ocak-temmuz dönemini kapsayan 7 aydaki satış ise yüzde 29.6’lık artışla 14 bin 674’e yükseldi. Özetle, kurlarda yaşanan son hareket, yabancı yatırımcı için Türkiye’yi deyim yerindeyse fırsat cennetine çevirdi. TÜİK verisini hatırlatan Ziya Yılmaz, „Henüz yolun başındayız“ görüşünde.
KONUT SAHİPLİĞİNDE 24’ÜNCÜYÜZ
Yılmaz şunları aktardı:
„Markalı konut sektöründe satış problemi yok. Dönemsel sorunlar ise çarkı durdurmuyor. Fakat sektörün bazı sıkıntıları bulunuyor. Mesela önümüzde yabancıya satış konusu var. Türkiye olarak yabancı yatırımcıya 1 milyon dolarlık konut al, sana vatandaşlık vereyim diyoruz. Muhtemelen bu kişinin kendi ülkesinde minimum 5 milyon dolarlık bir serveti vardır. 5 milyon dolar da bugünün şartlarında hatırı sayılır bir paradır. Bu kadar sermayeye sahip biri, sadece bize değil dünyanın her yerine gidebilir. Biz ölçekte bir yatırım çekebilmek için daha rekabetçi hareket etmemiz lazım ki, bu parayı Türkiye’ye çekebilelim.“
“ABD 153 MİLYAR DOLAR ELDE ETTİ“
Dünyanın diğer ülkelerinde bu sürecin daha az maliyetli ve bürokrasiden uzak yönetildiğine dikkat çeken DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, ABD’nin geçen yıl yabancılara 284 bin adet konut sattığını ve bu satış karşılığında ise 153 milyar dolarlık gelir elde ettiğini aktardı. Yılmaz „İspanya’da ise yabancıya satılan konut adedi 50 bin. İspanya’da yılda satılan konut adedi ise 457 bin. Yani her 10 konuttan birini yabancıya satıyorlar“ diye konuştu.
VATANDAŞLIK-OTURUM İZNİ BEDELLERİ
Yılmaz şöyle devam etti:
„Türkiye’ye gelip konut alan yabancı yatırımcı, aslında ülkemize kalıcı yatırımda bulunuyor. Sermayesini Türkiye’ye getiriyor, dönerken de tapu dediğimiz bir tane A4 kağıt alıp uçağına biniyor ve gidiyor. Götürdüğü başka da bir şey yok. Toprak burada kalıyor, bina burada kalıyor… Ayrıca her sene o evde kalmak için geliyor, aidat, elektrik, su, emlak vergisi gibi bedelleri ödemeye devam ediyor. Ailesiyle beraber geziyor, şehir ekonomisine de düzenli katkıda bulunuyor.“
100 BİN DOLAR VERENE NOTERDEN İZİN
Bu noktada „Yabancı konut alıcısını Türkiye’ye çekecek reklam kampanyaları, tanıtım etkinlikleri düzenlememiz şart“ diyen Ziya Yılmaz, „Türkiye’ye gelen yatırımcı, oturum izni almak için 40 kapı çalıp 40 yere para ödüyor, danışmanlar tutuyor. Belki de geldiğine geleceğine bin pişman oluyor. 100 bin dolarlık konut alan yabancı, tek bir kuruma müracaat etsin, işi noterde çözelim. Bürokrasi konusunda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da hassasiyetlerini çok defa dile getirdi. Ben yeni sistemde o bürokrasinin de azalacağına yürekten inanıyorum“ dedi.
“MİLLİ BİR GÖREV OLARAK GÖRÜYORUZ“
Kur savaşları üzerinden Türkiye ekonomisine yönelik tehditlere karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da her fırsatta dile getirdiği ‚kalıcı yatırım‘ vurgusuna da göndermede bulunan Ziya Yılmaz, „İnşaat sektörü olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yurtiçinde ve yurtdışında yatırım yapmayı, ülkemize döviz kazandırmayı milli bir görev olarak görüyoruz“ ifadelerini kullandı.
“MURAT KURUM BÜYÜK ŞANS“
Bu konuda özellikle Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Türkiye için büyük bir şans olduğuna vurgu yapan Ziya Yılmaz, „Murat Kurum, Emlak Konut GYO’nun Genel Müdürlüğü döneminde, hem sektöre hem de bize bağlı 300’e yakın sektöre müthiş destek veren önemli kampanyalara imza attı. Sayın Murat Kurum, sektörün içinden gelen, iyi bir birikime sahip son derece değerli bir isim. Bakanımızın öncülüğündebu konuda çok önemli mesafeler kat edeceğimize yürekten inanıyorum. En kötü ihtimalle 2-3 yıl içerisinde yabancıya satış cirosunu yıllık 15-20 milyar dolar, beş yıl içinde de 30 milyar dolara çıkarmamız lazım“ şeklinde konuştu.
“BU MODEL CARİ AÇIĞIN YARISINI KAPATIR“
Ziya Yılmaz şöyle devam etti:
„Bunu başarmış bin konut sektörü düşünün… Diyelim ki ülke olarak doğalgaza, petrole her yıl 40-50 milyar dolar para veriyoruz, cari açık oluşturuyoruz. Bu cari açığın yarısını yabancıya konut satışından çıkarırız. Yıllardır sektörün sorunlarının çözümü için Konutbank modelinin hayata geçirilip sektöre yeterlilik kriterleri getirilmesi gerektiğini söylüyorum. Ben inanıyorum ki Murat Kurum’un bakanlığı döneminde bunların hepsini çözeceğiz.“
“AVRUPA VE KÖRFEZ’İ FETHE HAZIRLANIYORUZ“
Kurda oluşan köpüğün yurtdışında yaşayan Türkler ve yabancılar açısından büyük bir alım fırsatı doğurduğunu söyleyen Ziya Yılmaz, „Önümüzdeki dönemde Nişantaşı ile Çekmeköy olmak üzere çok büyük iki projeye başlayacağız. Bu yatırıma başladığımız zaman hem Avrupa’da hem Körfez bölgesinde ofisler açmayı planlıyoruz. Şu anda Türkiye’deki konut fiyatları inanılmaz ucuz. Buradaki fırsatı iyi anlatıyor olmamız lazım. Ayağımıza gelmelerini beklemektense onların ayağına gidip Türkiye’ye sermaye akışı sağlamak için üzerimize düşen neyse onu yapacağız“ ifadelerini kullandı.
“KONUTTA BU FİYATLAR RESMEN HAYAL OLACAK“
Ziya Yılmaz, „Konut fiyatları, İstanbul gibi İzmir gibi dünyanın gözbebeği iki şehir için çok ucuz kaldı. Maliyet artışları fiyatlara şimdilik yansıtılamadı. Sadece 2017’de inşaat maliyetlerinde yüzde 25 artış oldu. Buna son kur hareketlerindeki maliyet artışını eklersek bu rakam yüzde 45’lere kadar yükselebilir. İnşaat maliyetleri bu kadar artarken konut fiyatlarındaki artış yüzde 9’larda seyretti. Kaba bir hesapla, bugün konut alan aslında neredeyse yüzde 50’lik bir indirimle ev sahibi oluyor. Şunu net olarak söyleyebilirim; 2019’da şu an gördüğünüz bu fiyatlar resmen hayal olacak“ diye konuştu.
“EMLAKBANK MODELİ TÜRKİYE’NİN ÖNÜNÜ AÇAR“
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un gayrimenkul sektörüne yönelik dile getirdiği, ’sermaye, teknik ve iş bitirme yeterliliği‘ gibi kriterleri son derece yerinde bulduğunu belirten Ziya Yılmaz, „Son derece yerinde ve doğru adımlar olarak görüyorum. Keza Emlakbank modeli ile ilgili de aynı görüşteyim… Konut sektörü, 300’e yakın sektöre katkı sağlıyor, ekonomiyi sırtlıyor. Bu anlamda gayrimenkul alanında çözüme odaklı, büyümeye net katkı veren, nitelikli konut üretimini destekleyen, hem konut geliştiricilerine hem de vatandaşa düşük faizle kredi imkanı sunan bir ihtisas bankası modeli Türkiye’nin önünü açar“ ifadelerini kullandı.
“DOLAR ALAN YAYA KALDI, KONUT YATIRIMCISI KAZANDI“
Konuta yatırımın orta ve uzun vadede yüksek getirilere imza attığını da söyleyen Ziya Yılmaz, şunları anlattı:
„DAP Yapı’nın 2008’deki ilk projesi olan Şelale Evleri’ni hayata geçirmiştik. O dönemde dolar kuru 1.8 TL civarındaydı. Bugün ise 6 TL… 2008’den bu yana dolar kuru yüzde 233 artış gösterdi. Şelale Evleri’nde konutları ortalama 100 bin TL fiyatla satmıştık. Bugün aynı bölgede 1.5 milyon TL’den ucuza konut bulmak nerdeyse imkansız. Yani konuttaki getiri yüzde 1.400 gibi bir rakam oldu. Dolar darphanede basılıyor. İhtiyaç halinde bir arz söz konusu. Fakat arazi öyle değil, sınırlı bir ürün, arzı kısıtlı. Gayrimenkul uzun vadede hep kazandırmıştır… Bizim yeni projelerimizden de iki örnek vereyim; İstMarina projemizde metrekaresi 4 bin TL’den satışa çıktık. Şu anki fiyatı 14-17 bin TL aralığında. Yani sadece 4 yılda yüzde 325’lik bir kazanç var. Keza Teras Kule’de ise satış fiyatı 5 bin liradan başlamıştı. Halihazırda 9,500 TL. En başta alan, yatırdığı parayı bir yılda ikiye katladı.“
[ad_2]
Devamini oku >>