[ad_1]
Daha kaliteli bir uyku, daha rahat hareket imkanı, fiziksel aktivitelerde daha yüksek performans ve daha sağlıklı bir vücut için en temel kriter; yeterli oksijen alımı. Bunun yolu da fonksiyonel özelliklerini problemsiz şekilde yerine getirebilen bir burundan geçiyor.
“Burun her yaşta rahat nefes almalı” diyen KBB ve Yüz Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu, ‘yaşlıların burun ameliyatı olması doğru değil’ şeklindeki algının son derece yanlış olduğunu söylüyor, “Ergenlik döneminde ya da büyüme çağında burun ameliyatı olmak ne kadar önemliyse, yaşlılık döneminde de nefes alamayan bir burnu sağlıklı hale getirmek ve oksijenden daha çok faydalanması için anatomisini düzeltmek o kadar önem taşımaktadır” diyor.
DAHA YÜKSEK PERFORMANS İÇİN OKSİJEN ŞART
Büyüme çağında yeterli seviyede oksijen alınmaması durumunda, büyüme ve uyku kalitesinin olumsuz etkileneceğini vurgulayan Doç. Kayabaşoğlu, “Bir insan yaşlandığı zaman tahmin edersiniz ki sadece cildi, vücudu, kasları yaşlanmaz. Aynı zamanda kalp, akciğer, beyin ve sinir sistemi de yaşlanır. Performansı azalan organların, yetersiz oksijenle çalışmaları ise çok daha zordur. Rahat ve tam olarak nefes alabilen bir burun, diğer organları da oksijen bakımından güçlü bir şekilde destekleyecek ve tüm organlar çok daha konforlu bir şekilde görevlerini yerine getirebilecektir. Kısaca, yaşlı bir insanın iyi çalışan burnu sayesinde, kalbi de akciğerleri de beyni de çok daha iyi bir performans sağlayabilecektir. Bu da doğrudan kişinin yaşam kalitesini artırır” ifadesini kullanıyor.
SAĞLIKLI NEFES ALAMAMA AKCİĞERLERİ VE KALBİ YORUYOR
Burnun temel görevini yerine getirmediği durumlarda, akciğerler ve kalbin gereğinden fazla çalıştığının ve yorulduğunun altını çizen KBB ve Yüz Cerrahisi Uzmanı şöyle devam ediyor:
“Bir hastanın yaşam boyu hep nefes problemi yaşadığını varsayalım. Yaşlanma sürecine kadar, yaşam kalitesinden taviz verse de bir şekilde görmezden gelmiş olabilir. Ancak ileri yaşlarda doğru nefes alamama ve organların gerektiği şekilde oksijenlenmemesi ciddi sağlık problemlerine neden olabilir. Şöyle bir örnek verelim; bir insanın 100 birim oksijen almak yerine burnundaki eğrilikten dolayı 60 birim oksijen aldığını varsayalım. Bu, hayat boyunca her nefeste 40 birim oksijen zararıyla hayata devam ettiğimiz sonucunu ortaya çıkarır. Fakat insan vücudunun eksik 40 birim oksijenle yaşama şansı olmadığını biliyoruz. Bu durumda vücut bu performansı bir yerden artırmak zorunda kalır. Bunu da kalp ve akciğerler standart çalışma düzenlerinden daha fazla çalışarak yaparlar. Normalde çalışma düzenleri 100 ise bu sayıyı 140’a yükseltmek zorunda kalırlar. Dolayısıyla bu organlara aşırı yüklenme olur. Bu durumda yapılması gereken şey de, bir burun ameliyatı ile akciğerlerdeki ve kalpteki aşırı yükü azaltmaktır.”
YÜKSEK TANSİYON VE DİYABET BURUN AMELİYATINA ENGEL Mİ?
Doç. Kayabaşoğlu ileri yaşlarda sıkça görülen hipertansiyon ve diyabet hastalığının burun ameliyatına engel olup olmadığı ile ilgili ise “Tansiyon, şeker ya da kalp hastalığı bulunan kişiler için burun ameliyatı olmanın herhangi bir sakıncası yoktur. İnsanlar 90 yaşında bile bypass ameliyatı olabiliyor. Bypass gibi 8 saat sürebilecek büyük ameliyatı kaldırabilen bir vücut, yaklaşık 40 dakika süren bir burun ameliyatını da rahatlıkla olabilir. Burada önemli olan hastanın genel sağlık durumu ve anestezi alıp almamasına engel olacak bir durumun olup olmadığının tespit edilmesidir” değerlendirmesinde bulunuyor.
[ad_2]
Kaynak
