fbpx
Otomobil

Opel sertifikalı "ergonomik koltuklar" ile yormayacak

[ad_1]

 Opel’in İstanbul’daki  “trafikte ergonomik koltukların önemi” temalı toplantısında, AGR sertifikalı ergonomik koltuklu otomobillerin toplam satış içindeki payının yüzde 23 olduğunun altı çizildi. Markanın “Gelecek Herkesindir” sloganı doğrultusunda ergonomik koltukları tüm müşterileri için daha erişilebilir kılarak 2020 yılına kadar AGR koltuklu otomobil satış oranını yüzde 60’a çıkarmak hedefleniyor. Toplantı sırasında konuşan Opel Türkiye Genel Müdürü Özcan Keklik: “120 yıla yaklaşan otomobil mühendislik birikimimizin önemli yansımalarından AGR sertifikalı koltuklarımızı müşterilerimize mümkün olan en düşük maliyetler ile ulaştırıyoruz. Groupe PSA bünyesindeki tüm markalar için koltuk geliştirme görevinin Opel markamıza emanet edilmesi de bu konudaki birikimimizin en önemli ispatı” dedi.

Geliştirilmesi Karmaşık ve Maliyetli

Otomobilde kullanılacak koltukların çoğunlukla birbiriyle çatışan farklı niteliklerin kusursuz şekilde dengelenmesi gerekiyor.

Kalite: Kullanılan malzemenin kalitesi hem güvenliğe, hem konfora, hem de maliyete doğrudan etki ediyor. Boyut: Bir otomobilin en büyük bileşenlerinden olan koltukların boyutu otomobilin genel tasarımını da etkiliyor. Maliyet: maliyetler ne kadar aşağıya çekilirse otomobilin fiyatı da aynı oranda aşağıya çekilebiliyor. Ağırlık: Koltuklar ne kadar hafif olursa o oranda yakıt ekonomisi sağlanıyor ve emisyon değerleri aşağıya çekiliyor.

Bu unsurların yanı sıra her insanın farklı fiziksel özelliklere sahip olduğu da göz önüne alındığında koltukların çok farklı ihtiyaçlara tam yanıt verebilecek şekilde tasarlanması gerekiyor. Bu durum da yüksek maliyet olarak kendini gösteriyor. Opel yetkililerin açıkladığı verilere göre koltuklar bir otomobilin üretim maliyetlerinin yüzde 6-12’sini oluşturuyor. Tamamen yeni bir koltuk geliştirmenin ise maliyeti 40-70 milyon euro olarak açıklandı. Opel’in mühendislik birikimi sayesinde bu maliyetleri düşük seviyelere çekmeyi başarıyor.

AGR nedir?

Aktion Gesunder Rücken – Ya da Sağlıklı Sırtlar Kampanyası 1995 yılında sırt ağrılarına karşı mücadele etmek için Almanya’da tam bağımsız bir kuruluş olarak kuruldu. Sırt ağrılarının çeşitli nedenleri olduğu için ortopedisyenler, psikologlar, diyetisyenler gibi farklı disiplinlerden gelen 33 kuruluşu bünyesinde bulunduruyor ve yaklaşık 150 bin uzmanı bir araya getiriyor.

Kuruluşun merkezi Almanya’da yapılan araştırmalar doğrultusunda nüfusun yüzde 75’inin hayatının bir döneminde sırt ağrısı şikayeti yaşadığı görülüyor. Sırt ağrılarının iş hayatına yansımalarını da inceleyen uzmanlar rahatsızlık nedeni ile alınan izinlerin en büyük bölümünün sırt ağrısı şikayeti kaynaklı olduğunu ortaya koyuyor.

AGR uzmanları bu en yaygın şikayetle mücadele için çalışmalarını sürdürüyor. Sırt ağrısı şikayetlerinin sadece yüzde 10’luk bölümünün ciddi hastalıklarla ilişkili olduğunu söyleyen uzmanlar şikayetlerin yüzde 90’lık dev kısmının ise bazı basit çözümlerle önlenebileceğini savunuyor. Ergonomik araç gereçleri kullanmak ise bunun başında geliyor. İşte bu amaçla AGR, koltuklardan, yataklara, çantalardan, ayakkabılara sırt sağlığına etki edecek tüm nesneleri değerlendirmeye alıyor ve belirledikleri standartları karşılayanları sertifika ile ödüllendiriyorlar. Standartların belirlenmesinde de farklı kurumlardan gelen uzmanlardan bir komite oluşturuluyor ve testler bu standartlar doğrultusunda tamamen objektif şekilde yapılıyor. Böylece AGR sertifikalı ürünler rakiplerine ergonomik açıdan fark yarattığı net şekilde görülebiliyor.

Opel 1899 yılından günümüze ürettiği her otomobilde sürücülerine daha sağlıklı ve daha güvenli koltuklar sunmak için birikimimi geliştirdi.  Opel’in ürettiği ilk otomobil olan Lutzmann modelinde kullanılan koltuklar evde kullanılan koltuklardan farksızdı. Herhangi bir pozisyon ayarına sahip olmayan bu koltuklarda sürücünün dik oturması sağlanarak en azından bir doğru standart yakalanmıştı. 1950 Opel Olympia’da kolluk derinlik ayarı ilk defa  sunulmaya başlandı. Günümüz derinlik ayarlarıyla karşılaştırılamayacak bu koltuklarda sürücü ideale yakın pozisyonuna geldiğinde koltuğu vida ile sabitliyordu. Böylece farklı fiziksel özelliklere sahip sürücüler aynı otomobili kullanabiliyordu.

 

 

Ergonomik Otomobil Koltuğu Hangi Özelliklere Sahip Olmalı?

AGR’nin Otomobil koltuğu için belirlediği minimum standartlar ise şu şekilde: Öncelikle sertifikaya aday koltuğun Omurga dostu temel sağlam yapısı olmalı aşırı esnek bir yapı yeterli desteği sağlayamıyor. Sırt yüksekliği ve baş desteğinde yeterli boyutlar, örneğin sırt desteği omuz yüksekliğinde olması gerekiyor. Baş desteğinin ise başla mesafesi en fazla 3 cm olmalı. Yan destekler sürücüyü koltukta güçlü şekilde sabit tutmalı. Dört yönlü bel desteği, ileri geri ve aşağı yukarı şekilde her sürücü için ideal pozisyona getirilebilmeli. Koltuk yüksekliği, eğimi ve derinliği ayarlanabilir olmalı, derinlik ayarının standartları sağlayabilmesi için en az 25 cm olması gerekiyor. Ayarlanabilir baldır desteği. AGR sertifikalı ergonomik koltukları standart koltuklardan ayıran en önemli özelliklerden olan baldır desteği vücut ağırlının koltuğa daha dengeli dağılmasını sağlıyor. Baldır desteğinin hem uzunluk hem de eğim ayarı olması gerekiyor. İdeal olarak baldır desteği dizden iki üç parmak geride konumlanmalı. Elbette kolay erişilebilen ayarlar da sürüş güvenliği için olmazsa olmaz sayılıyor.

 Küçükkaya: Doğru Koltuk Kadar Doğru Oturma Pozisyonu Da Önemli

Etkinlik sırasında dinleyicilerle görüşlerini paylaşan Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Metin Küçükkaya doğru koltuk kadar doğru oturma pozisyonun da önemli olduğunun altını çizdi. Genellikle doğru bilinen yanlış olarak 90 derece dik oturmanın doğru olduğunun düşünüldüğünü ancak kaslara gelen yükün en aza indirilmesi için en doğru açının yaklaşık 110 derece olduğunu belirtti. Doğru oturma pozisyonu denildiğinde sadece sırtı açısı değil, kalça, bacak ve kol pozisyonlarının da doğru olması gerektiğini de sözlerine ekledi. Prof. Dr. Küçükkaya günümüzde travmatoloji uzmanlarının bir trafik kazası sonrası gördükleri hastaların ne tarz bir kaza geçirdiklerini oluşan sakatlıklara bakarak söyleyebildiklerini belirtip, doğru oturmanın sadece ağrıları değil bir kaza anında oluşabilecek sakatlanmaların da etkisini azaltmada faydalı olduğunu açıkladı.Aynı zamanda kemik boyu uzatma ve deformite cerrahisi uzmanı olan Küçükkaya, doğru oturmanın postüre ola doğrudan etkisi nedeni ile doğru postüre sahip göreceli kısa bir kişinin daha uzun, bozuk postüre sahip birinin ise daha kısa olduğunun altını çizdi.

 

[ad_2]

Devamini oku >>

Cok okunan

To Top