[ad_1]
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Demet Kalaycı, iş ortamında iş yükü fazla olan, her yaptığı iş yöneticileri tarafından kontrol edilen, ödüllendirilmeyen, takdir edilmeyen, ‚hayır‘ diyemeyen, her işin iyi olması için çabalayan, kişilik özelliği mükemmeliyetçi ve yalnız yaşayan bireylerde ‚tükenmişlik sendromu’nun daha sık görüldüğünü belirtti.
DHA’nın haberine göre; Dr. Demet Kalaycı, özellikle çalışan bireylerde rastlanan ‚tükenmişlik sendromu’nun depresyon gibi belirtilerle ortaya çıktığını kaydetti. Dr. Kalaycı, „Sendrom, kronik yorgunluk, bıkkınlık, işine sürüne sürüne gitmek ya da işe gitmek istememek, dikkati yeterince toplayamamak gibi belirtilerle ortaya çıkıyor“ dedi.
#yataytekli#haber#depresyon#center#
İş yükü fazla olan, her yaptığı işin kontrol edilmesi gibi baskı altında bulunan, yöneticileri tarafından ödüllendirilmeyen, takdir edilmeyen bireylerde bu durumun sık görüldüğünü anlatan Dr. Kalaycı, „Bundan kişilik özelliği mükemmeliyetçi bireyler daha çok etkileniyor. Bu bireyler ‚her şeyi tam yapayım‘ derken kendini daha çok yıpratıyor. Bir de ‚hayır‘ diyememek bireyi yıpratıyor. Her işi üzerine almak, bir süre sonra yıpranmaya neden oluyor“ ifadelerini kullandı.
YALNIZ YAŞAYANLARDA DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR
Tükenmişlik sendromunda bireysel ve çevresel faktörlerin önemli olduğunu vurgulayan Dr. Kalaycı, şunları kaydetti: „Tabii bu sendromun ortaya çıkmasında kişilik özellikleri ve aile yapısının da önemi var. Bu şartlar altında bulunan herkes bunu yaşamıyor. Eğer bu kişi evli değilse, aile desteği de almıyorsa daha rahat ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle yalnız yaşayan bireylerde daha çok görülüyor. Ayrıca yalnız olanlar daha zor atlatıyor. Önlemleri aldığı halde atlatamazsa depresyona girme riski oluşuyor. O zaman mutlaka bir uzmana başvurmak gerekiyor. Evlilerde ise çok görülmemesinin ya da daha çabuk atlatılmasının nedeni eş desteği. Ayrıca çocuklarla ilgilenmek iyi geliyor.“
ÖNCE GÜZEL BİR TATİL
Bu durumun atlatılması için öncelikle güzel bir tatil öneren Dr. Kalaycı, tatilde dinlenmiş olması gereken bireyin tatil dönüşünde de aynı ruh hali içinde olmasının dikkate alınması gerektiğini kaydetti. Dr. Kalaycı, „Eğer tatil sonunda da hala devam ediyorsa, o zaman çalışma stili ya da bölümü değiştirilebilir. Rutinden uzaklaşmak, sendromdan çıkılmasında yararlı olacaktır“ diye konuştu. Yoğun iş temposunda çalışan bireylerin arkadaş ortamlarında bulunmak için zaman ayırmasının önemine de değinen Dr. Kalaycı, „Sosyal ortamlar son derece yararlıdır. Arkadaşlarla sohbet etmek, paylaşmak bireyi rahatlatır. Ayrıca hobiler devreye girebilir“ ifadelerini kullandı.
Dr. Demet Kalaycı, sendromun sağlık çalışanları, doktorlar, öğretmenler, emniyet mensupları, gazeteciler gibi insanlarla birebir ilişki içinde bulunanlarda daha çok görüldüğünü de sözlerine ekledi.
[ad_2]
Kaynak